Karı-koca, partner, sevgili olarak ilişkilerimizde kendimizi savunma, saldırı, eleştiri, aşağılama, horgörme çerçevesinde bakarsak nerde buluyorsunuz? Aynı fikirde olmamak, farklı düşünmek, eşinizin, partnerinizin, sevgilinizin sizinle aynı düşünceyi paylaşması size ne hissettiriyor? Bu oluşan duygu ile nasıl bir davranış sergiliyorsunuz? Fikrinizi anlatarak, savunmaya geçerek onu ikna etmeye mi çalışırsınız? "Sen zaten ne zaman beni destekledim ki, benle aynı fikri paylaştın ki, hiçbir zaman düşünceme onay vermedin,... ." gibi suçlama, eleştiri, saldırı diline mi geçiyorsunuz? Aynı fikirde olmadığınız için ona direkt baskı mı uyguluyorsunuz, ses tonunu da baskı, alay, küçümseme, ukalalık mı var?...... Ya da eşiniz, partneriniz, sevgiliniz mi bunları yapıyor? Saldırı, eleştiri, hor görme, duvar örme, alay, aşağılama, bazlı kurmaya çalışma ilişkinizi zedeler. Bu lar evlilik, sevgili, partnerlik ilişkinizde çatışmalara, anlaşmazlıklar yol açar. Huzur, mutluluk kalmaz ilişkide.
Hepimizin yaşam içinde pek çok deneyimi var. Bu deneyimler bizde kesin yargılar, varsayımlar, inanç kalıpları, değerler oluşturuyor. Kimisi bize hizmet ederken kimisi sabote edip engelliyor.Hayatımızı oluşturan, şekillendiren dönemeçler, kavşaklara, tepeler, çukurlar, kapılar, zirveler, noktalar, sokaklar her biri. Buralarda sürekli tekrar tekrar dönüp duruyoruz. Kimi koşuyor, kimi yüzüyor, kimi bekliyor, kolluyoruz. Bunlarla yaşıyor, yaşamımızı var ediyoruz. Değişmek, dönüşmek, bir şeyleri değiştirmek, dönüştürmek isterken hep bu sokaklar, deneyimler, kavşaklara, inançlar zihnimizde, kurallarımızda. Halbuki hiçbiri yazılı bir kural değil, sadece deneyimlediklerimiz. İçlerinde bize halen daha gelişmimize, motivasyonumuza, adımlarımıza, hamlelerimize, stratejilerimize hizmet eden olduğu kadar hiç hizmet etmeyen, etmemiş olan, artık işe yaramayan var. Ancak bir türlü bırakmıyoruz. Neden? Bize hizmet etmeyen yerde, inançlar da, yorumlarda, varsayımlarda bizi tutan ne? Geleceği ve