Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İlişkilerde Dönüşüm Halleri

     İlişkilerimiz ne durumda? Annemizi, babamızı, çocuğumuzu, çocuklarımızın her birini, eşimizi, kardeşimizi, kardeşlerimizi, arkadaşımızı, kankamızı, dostumuzu, ortağımız, elemanımızı, ... ilişkide, iletişimde olduğumuz bireyleri tanıyor muyuz? "Ben malımı bilirim, ben adamı bir bakışta anlarım, ..." gibi düşünceler ve inançların arkasındaki zihinle, bakışla, izlenimler, gözlemle tanıdığımızı mı sanıyoruz?    Anlamadan, dinlemeden yaptığımız yargılarla, zannetmelerle, varsaymalarla hakikaten tanımış oluyor muyuz? Tek ya da bazı davranışlara bakarak, bir şeyi bir kere ya da bir kaç kere yapınca, "hım kesin sen yapmışsındır, sendendir, o yapmıştır, sen suçlusun,....." gibi ifadelerle hem kendimize hem diğerlerine haksızlık yapmış, etiketlemiş, gerçek anlamda tanımayı, karşılaşmayı, neyin ne sebeple olduğunu öğrenmeyi, anlamayı ,...   reddetmiş olmuyor muyuz? Hem kendimizi hem onları engellemiş, alan daraltmış, kıstırmış,, uzaklaşmış-uzaklaştırmış oluyor, ilişkiler

Dönüşüm

  Dönüşüm ne demek  Dönüşüm deyince ne anlıyoruz? Dönüşmek, değişim birbiri ile ne derece ilişkili? Aynı şeyler mi, biri varsa diğeri de mi var? "Dönüşüm, dönüşmek "bu kavramları gerçekten doğru mu anlıyoruz? Gerçekten ne olduğunu anladık mı, biliyor muyuz? Bildiğimizi, anladığımızı mı sanıyoruz?    Geçmişimizdeki hata diye tanımladıklarımızı ders, öğreti, eğitim, keşif, farkındalık, öğrendiğimiz hikaye, kazandığımız beceri, .. olarak bakınca düşünce değişip dönüştüğü için yaşadığımız duygu, bedenimizdehissettiğimiz de dönüşüp değişecek. Bu da davranışlarımıza, alışkanlıklarımıza, eylemlerimize yansıyacak.     Kendimizden bir parça vermek aslında insanların, bir kişinin bile olsa hayatında hep hatırlayacağım bir şey değil mi? Tatlı tatlı gülümseyecrği, gözlerini parıltacak, yüreğini, bedenini, ruhunu sımsıcak ısıtacak anı. Gerçekten saf, hesapsız vermek. Vermenin, sevginin, paylaşmanın, şefkatın gerçek, temiz, pırıl pırıl hali değil mi? Kendinden bir şey vermenin en üst, en

Yıkıcılığı Yaratıcılığa Döndürmek

    Yıkıcılık, yıkıcı olma, yıkıcı durum bunlar hepsi farklı şeyler. Yıkıcı düşünce, yıkıcı duygu, çöküş, karamsarlık, umutsuzluk, kaygı, öfke, nefret getirdiği gibi bazıları için erk, otorite, yönetme, haz,..olabiliyor   Yıkıcı olan düşünce, durum, deneyim, duygu, insan orada yaratıcılığa dönebilir, döndürülebilir.    Yıkıcılık, yıkıcı duygu, durum, insan bereket bilinci ile ilgili, insanın olasılık algısının seviyesine göre şekilleniyor. Durumu avantaja çevirme, dez avantaj olarak görünenden yapıcı, yaratıcı bir şey çıkarma yıkıcılıktan yaratıcılığa dönüş, evrilme olarak geliyor bana. Bardağın dolu tarafını görme  bir parmak bile olsa onu görebilme. Burada ne var? Ne oldu? Ne oluyor? Ben ne yapabilirim? Ne yapılabilir  Hemen hareket mi yoksa bir durma, bekleyiş, durumu algılama, keşfetme sonra açık zihin ve kalple eyleme geçme mi? Duruma göre her ikisi de olabilir. Yıkıcı olanı bırakıp,  vazgeçmeye, bırakmaya, yeniye razı olup yaratmaya "evet!" demek.Aynı zamanda yıkıcı o

Karmaşık Duyguların Etkisi

   Bazen kendimizi yaşadığımız evde yabancı hissederiz. Beraber yaşadığımız insanların (eş, çocuk, kardeş, anne, arkadaş,..) bize nedenli uzak, ne denli yabancı olduğu hissi yerleşir yüreğimize. Bu hisse aramızda ortak bir şey bulunmadığını, ortak değerlere sahip olmadığını, ilgi alanlarının farklılığı, sosyo kültürel farklılık,... gibi nedenler neden olsa gerek.Buda ait olmama, ait hissetmeme duygusunu yaşatıyor insana değil mi?  Yabancılık, uzaklık duygusu yalnızlık duygusunu tetikliyor sanki. Uzaklaşmak, kaçmak, çıkmak, gitmek isteği yerleşiyor. Ait , aidiyet hissedeceği yer, mekan, şehir, semt, mahalle, köy, doğa, iş, meslek, arkadaş, çevre,.... aramaya yöneliyor. Bunun için bazen koşuyor, bazen yürüyor, bazen duruyor, bazen bekliyor, bazen gözlüyor, izliyor,.... okuyor, yazıyor, dinliyor,.... Güvensizlik, güvenmem duygusu da yerleştiriyor tüm bunlar insana. Karmaşık duygular geliyor, yerleşiyor bedene,ruha, kalbe. Bu duygular karmaşık düşüncelerden, edindiğimiz deneyimler den, olu