Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Arayıp Bulamadığın Mutluluk İçinde,Zihninde Saklı Sandık

   Mutluluk peşinden koşuyoruz tıpkı başarının paranın peşinde koştuğumuz gibi.Kaçan kovalanır misali mutluluğu kovalayıp duruyoruz.Her yerde her reklamda mutluluk sloganları atılıyor.Peki mutluluk böyle başkalarının dloganları,parmağıyla gösterdiği,işaret ettiği şeylerden mi saklı?Bunları satın alıyoruz kovalıyoruz,sahip oluyoruz ancak Mutluluğu yakalayamıyoruz değil mi?Yakalayan,ulaşan ,varan var mı bunlarla?    Mutluluk için formüller arayıp duruyoruz.Birilerine soruyoruz,birilerinin mutluluk reçetelerini kendimize kullanmaya çalışıyoruz.Sonuç hep mutluluğu kovalayıp bulamamak,olamamak.Mutluluk bizi peşinden koşturuyor peki koşmalımıyız?Bu koştuğumuz şey zihnimizde,olayları yorumlama şeklimizde,içimizde saklı duran bir sandık değil mi?Bu sandığın kapısını tıklayıp açmak bizi mutluluğa taşır,ulaştırır.Olayları iyi yorumlarsak mutlu kötü yorumlarsak mutsuz oluruz.Kendimizi mutlu mutsuz biz yaparız.     Bize iyi gelen,vakit geçirmekten hoşlandığımız şeyleri yaparak mutlu olmak bizim

Nasıl Egoist Olunur?

      Hep ben ,benim,benim dediğim,benim ihtiyaçların,benim arzularım,......gider.Bu tür kelimelerle başlayan her cümle Ego,egoistlik kokar.Baş rolde sadece biz varızdır ,sadece biz.     Hep sahip olma duygusu ,hep en olma,önde olma duygusu tanıdık geliyor mu?İstediğimiz,ihtiyaclarımız için sorun çıkarmak,etrafımızda bulunan bireyleri zorlamak ,onları hiç düşünmemek.Sadece kendi hissetmek,yasamak,sahip olmak istediklerimiz için başkalarını alet etmek,sıkmak,üzmek,kırmak,onlara empati yapmamak.     Başkalarının gözündeki görüntümüz,düşüncedine,tskdirine önem vermek.Bun benlik duygusu için sadece kendimizi düşünmek,kenfimiz için yaşamak.     Sürekli karşındakinin,etrafındakilerden istemek,almak.Senin icin yapılan iyilikleri,güzellikleri değerli bulmamak,"yapmasaydın,etmeseydin "demek.     Sürekli kendi konforunu,luksunu,rahatligini,karnini,tstmsk istediği,sahip olmak istediği şeyler için yaşamak başkasının isteklerini,ihtiyaclarını görmemek.K endi mutsuzluğunu ile başkasını

Duygusal Açlıgıımız Bize Hükmediyor Farket!

    Duygular inançlardan,düşüncelerden etkilenir.Gecmisten bu zamana,simdiye taşıdığımız inanç ve düşüncelerimiz duygularımızı etkiliyor.Hissettigimiz duygular,yaşamak istediğimiz duygular davranışlarımız üzerinde etkili.      Sinirlenmek,öfkelenmek,endişe,korku,güvensizlik,cesaret edememek,yetersizlik,başarısızlık ve pek çok  duygu geçmişten gelir.Anı etkiler.    Duygusal açlıklarımız her türlü seçiminizi etkiliyor.Tatil,seyahat şeklimimizi,para harcama biçimimiz,yeme içme alışkanlıklarımız,arkadaş,iş,eş,gelir seçimiz üzerinde etkisi büyük.     Alışveriş veriş yaparken genellikle duygusal Açtığımız bizi yönetiyor.Kibir,ego,hırs gösterirken duygusal Açtığımız bizi yönetiyor.Duygularımız Hükmediyor bize.Duygu kontrolünü yapabilirsek bu hükümdarlık bireyin eline geçer.     Farket,keşfet ,algıla duygularının kölesi olduğunu.Duygularının farkında olmak,keşfedebilmek onları yönetmenini kolaylaştırır.    Hangi olayda,durumda ne yaşadığını tanımlayabilmek,sebebini algılayabilmek bize çok

Huzur,Mutluluk İçin Kendine İzin Ver!

      Huzur,Mutluluk ve Sen      Huzur,mutluluk,tatmin,motivasyon,kendini her gün iyi hissetmek arzu ve ihtiyaç duyduğumuz birşey.Peki bunun için kendi sorumluluğumuz ne kadar alıyoruz?İhtiyaç,arzu duyduğumuz şeylerdir için azim göstermeye,harekete geçmeye razı mıyız?Birilerinden mi bekliyoruz?Sihirli değnek dokundu mu diyoruz?    Herkes kendi huzur ve mutluluğundan kendi sorumluluğunu.Bunun için kendine izin vermem lazım.Soruyorum,en son kendine mutlu,huzurlu olmak için izin verdin mi?Yani seni huzurlu,mutlu eden ne yaptın?Neleri hayatına sokuyor ,neleri sokmuyorsun?Huzur,mutluluk için vazgeçmen gereken tavır,düşünce,duyguları,olayları,kişileri bırakmaya hazır mısın?    Günlük olarak huzur,mutluluk için hepimizin kendimize göre ufakta olsa yapacağı pek çok şey var.Önemli olan ufakta olsa onlara yer vermek.Yapmak,yaşamak.Bunun için kendimize izin vermek.    Bir koltuğa oturup sırtını yaslayıp düşündüğümde kendi huzurun,mutlulugun için neler yaptığını,neleri yapmadığını görüyorsun.

Başkalarında Aradığın Formül Sen de

   Her birimiz ulaşmak ,varmak elde etmek istediğimiz şeyler için başkalarından formül istiyoruz.Bize kendi formüllerini versede biz de yapsak diyoruz.Acaba onun reçetesiz ne gibi cümlelerle başkalarının hayatını,iki dudağı arasında çıkacak kelimeyi ,formülü hemen kendimize uygulamak,kopyalamak peşindeyiz.Peki bu aradığınız formül ya bizim icimizdeyse?Ya avucumuzun,beynimizin içinde ve biz bir türlü oraya bakmayı,oraya dönmeyi bilmiyorsak.    Zayıflamak,para kazanmak,iş almak,iş bulmak,kariyer,ilişkiler,i çme,ue,pişirme ve pek çok şey için hep gözümüz dışarda.Kendimizi keşfederek,kendimizi daha iyi algılayıp farkedersek aradığınız formül ortaya çıkarabiliriz.Halen daha olmazsa o zaman başka yere bakarız.Sen kendi başlarına kendi de gurur duydum mu?Kendine ödül verdin mi?Yanlışına yanlış doğruna didru dedin mi dürüstçe.    Seni mutlu eden en çok ne hiç düşündün mü?Günlük olarak mutluluğun için yaptığın katkı ne?Bu senin rutielin olabilir mi?Sen ben neye yetenekliyim diye ararken başar

Fazla mı Talepkar Fazla mı Muhtaç Görünüyoruz?

  Fazla mı   Talepkar    Fazla mı    Muhtaç Görünüyoruz ?      Hepimiz birbirimize ihtiyaç duyarız.Herkesin herkese ihtiyacı vardır.Ancak bu ihtiyaç,doyurulamaz,rahatsız edici yersiz ortaya çıktığında yıkıcı yıpratıcı olmaya başlar.    Sürekli kendimizi kurban durumunda gösterip muhtaç izlenimi bırakmak karşınızdaki insanların aç gözlü olduğumuzu,verebileceklerinden fazlasını almaya çalıştığımızı düşündürür.Sürekli alıcı olduğumuz görüntüsü yaratır ve bu o lafı rahatsız eder.    Sürekli takdiredilmeyi,onaylanmayı ,alkışlanmayı,sevilmeyi beklemek te aynı mihtaçlık,kurbanlık görüntüsü çizer.Karşımızdakileri sürekli vermeyi zorunluluk hissettirmek onların yıpranmasına neden olur.Bu kişiler yapıcı olmaktan bir süre sonra uzaklaşır.    İhtiyacım yokmuş gibi davranmakta var.Mubtaç değilim gibi görünerek gurur yapmak ,kibirli olmak hem bize yapılmak sunulmak istenen yardımın önüne set çekmemize neden olur.Hem de kibirli gururlu,yukardan bakan insan gurubuna sokar.Bu tavırla başkalarının b

Dikkat Et, Gözlerin,Beden Dilin Seni Ele Veriyor!

     Dikkat Et!Gözlerin,Bedenin Seni Ele Veriyor! Farkında mısın?        Ne kadar dışarıda ,birileri ile birlikteyken gülücükler dağıtalım,kahkahalar atalım bunların yalan olduğu dönük ,içi gülmekten gözlerden anlaşılıyor.Kahkaha ve gülücükler kestiğinizde duranlığınız sizi hemen ele veriyor.Mış gibi yaparak kendimizi bunlarn oluşturacağı enerjiye sokmak güzel ancak sırıtıyor üzerimizde,yalan olduğu,numara düğü anlaşılıyor.Çünkü içselleştiremiyoruz.O oluşturabileceği manevi ruhani etkiyi anlayarak,algılayarak keşfetmek,deneyimlemek üzere yapmıyoruz.O nedenle yaşayamıyoruz.Kalıcı olmuyor.Kalıcı olabilmesi ya da kendimizi bu moda sokabilmemiz için anlamamız,farkına varabilmemiz önemli.Yapmış olmak için yapmak,tavsiye ediliyor diye yapmak işte o söylenen kelebek veya balayı etkisi yaratır .    Hiç farkında değiliz karşımızdakinin kişiden hoşlanmadığınızın halde gülücük atsak da karşı taraf beden dilimizden,bir bakışımızdan,ses rengimizden anlıyor.Biz anlaşılmıyor sanıyoruz ancak gerçekt