Ayşegülimamoğlukoçlukakademisi

   "Kendinle kavga etmek "bu da mı ne demek dediğini duyar gibiyim.Evet!Kendinle kavga etmeyi bırak.Zihninle,zihninin yarattıkları ile,egonla kavga etmeyi bırak.    Egonun o kadar konusturuyorsun ki surekli zihninde bir şeyler üretip onun gerçekliğine inanıyorsun.Öfkeleniyorsun,kızıyorsun,kıskanıyorsun,güceniyorsun.Had bildirmek istiyorsun,kendini güçlü ya da ezik gösteriyorsun.Sürekli bir şeyleri elde etmeye,birileri gibi olmaya ,birilerini geçmeye çalışıyorsun.Hep "desinler"istiyorsun.Takdir edilmek istiyorsun.Kabul gören neyse onu yapmuğraşıyorsun.Değerlerini unutup başkalarının değerlerine göre yaşıyorsun.    Kendi özünü unutup sürekli kendinle kavga ediyorsun.Bu şekilde mutlu musun?Huzurlu musun? Gerçekten yaşamında tatmin,doyum hissini alıyor musun?Bence hayır!Kendinle kavga ederek olmaz .Kendinle kavga ederek açılan mucize kapılarını farkedemezsin,algılayamazsın.     Bir şeylerin eksikliğini hissederek,asıl ihtiyacın olan şeyi değilde nefsinin egonun söyle

Kültür ilişkilerde ve iletişimde önemli bir unsur.İnsandan insana kültür farklılıkları iletişimi etkiliyor.İlişkilerin ve iletişimin temelinde kültür yatıyor.Kültürel uyum ne kadar iyi olursa ilişki dinamiğinin de o kadar iyi olacağına inanıyorum.    Yetiştiriliş tarzı,inançlar,hayat felsefesi,alınan eğitim,aile yapıları ,davranış modelleri bunların hepsi kültürü kapsar.      İş,ev ve sosyal yaşamda kültürel yapılar etkin oluyor iletişim ve ilişkilerde.Birilerine çok normal gelen bir şey  diğerine  normal gelmeyebiliyor.Birinin güzellikle karşıladığını diğeri karşılamıyor olabiliyor.Bunlar karşılıklı iletişimi olumlu olumsuz etkiliyor.   Birinin hak ,hukuk diye savunduğunu diğeri savunmayabiliyor.Birinin ahlak olarak algıladığını diğeralgılamıyor.Biri için etik olan bir davranış  bir başkası için olmayabiliyor.Kültürel bu yaklaşımlar iletişimi ciddi anlamda etkiliyor.Gerek bireyler arasında olsun gerekse gruplar arasında iletişimde dünya görüşü,insanın doğası,insanın bireyselliği ba

     Hepimiz bir şekilde negatif düşünceler ve bu düşüncelerin yol açtığı negatif duygular üretiyoruz.Bunlar bizde sevgiyi, hoşgörüyü,sabrı,şefkati ,arzuyu azaltıp yerine nefret,sevgisizlik,kin,isteksizlik,tahammülsüzlük  getiriyor.B u durumda  yaşamak bizi pozitiften negatife çekiyor.     ,tahammülsüzlük,hic bir şeye hoşgörü göstermeme,sabretmeme, olmasını istedin diye çevrendekilerin kendine uymasını bekleme ile nasıl pozitif bakış açısı kazanılabilir?Nasıl bu  tavırlarla pozitif kalabiliriz?      Evde, işte,sosyal yaşamda  sürekli ego ,hırs konuşturuyoruz.Mükemmelliyetçiyiz hatayı kabul etmiyoruz.Begenmiyoruz,"en iyi benim düşündüğüm ,benim yaptığım"diyerek  keyifli,huzurlu,mutlu olabiliyor musun?Sürekli karşındakileri yönetmeye calışarak,herşeyin kendi istediğin,kurguladığın gibi olmasını isteyerek, bekleyerek doyumlu ,tatmin dolu yaşıyormusun?Bu seni keyifli kılıyor mu? Bu tavırlar sana pozitif bakış,pozitif düşünce,pozitif duygu veriyor mu?      Takıntıları var.Bu ta

  Ego ile yaptığımız davranışlar  bize hakikaten bir şeyler kazandırıyor mu?Sürekli yukarda bir egoyla,iş ve  özel yaşamda gezinmek,yaşam yolculuğunu sürdürmek ne anlamda, nerede,hangi alanda zenginlik getirdi?Hadi bu sorulara dürüstçe,samimiyetle cevap verelim.Gerçekten ego ne kazandırıyor?Kazandığımız uzun vadede getirdiği şey ne?     Çoğumuz ne kadar egolu olduğumuzun farkında bile değiliz.Egoyu özgüvenli karıştırıyor pek çoğumuz.Egolu gördüğümüz her profile ,"aaaaa,bak ne kadar özgüvenli"diyebiliyoruz.Halbuki o görünen özgüven değil,o  egonun ta kendisi.    Ego savaşları zirvede yaşam içinde.Egoya karşı ego ile karşılık verilir kendini ezdirmemek adına ,ancak ilk etapta hemen egoyu tavan yaptırmak doru değil.İletişimde,ilişkide probleme neden oluyor.Burnundan kıl aldırmama,ben haklıyım,kırıldım ,küstüm,yersiz gurur,kusur arama,tevazu göstermeme,ben bilirim havaları.Tanıdık mı ?Bence tanıdık.    Hani ben diyorum ki bu egoyu bu kadar tavana çıkarıp zirvede tutacağımıza a

    Bugün aklından neler geçirdin?Nelerin varlığını Nelerin olmadığını söyledin? Hep olmayanlara mı odaklısın? Her gün olmayanların olması için mi dua,niyet ediyorsun  olumlama yapıyorsun?     Peki elinde olanlara odaklansak sadece Onların neler olduğunu keşfetsek,farketsek ne dersin bugün?Önce sahip olduklarına bakarsan onları net görürsün.Hatta şimdi al eline kağıt,kalem yazmaya başla yukardan aşağıya nelerim var, nelere sahibim diye.Sonra bak onlara . Çok pahalı,lüks olmaya bilirler ancak varlar değil mi?Birilerinin daha çok şeyi olabilir ,bu normal.Çünkü hep birilerinin birilerinden daha fazlası,artısı vardır ve olacaktır.Bu kimsenin zengin olmadığının,eksik olduğunun göstergesi değil ki.   Sen elindekilere bak  maddi,manevi nelere  sahipsin.Zenginliğin,bolluğun bereketin senin için anlamını düşün, tanımla.Sonra bu tanıma göre bak hayatına ,ne oldu?Hayatının içinde  varlık bereket,bolluk  olduğunu gördün değil mi?Yalı,k St,lüks ev,lüks araba,marla giydiler,a ayakkabılar,aylık kaz

  Hayat her gün bir pınar,bir şelale,bir nehir,bir deniz,b ir okyanus gibi.Her gün zengin,sınırsız bereket ve bolluk dolu.Nerede,neyle karşılaşacağımız bilmiyoruz.Çoğumuz belirsizliği sevmiyor ve surekli bildiği,ön gördüğü,güvenli bulduğu yerlerde,işlerde,olayların içinde.B belirli gelir,belirli iş,huyunu,suyunu bildiğimiz bireyler,bildiğimiz yerlere seyahatler hayatımızın içinde.Süprizleri bu şekilde yakalayıp kucaklayabiliyor muyuz? Elbette.Nitekim bilmediğimiz şeylere de yelken açmak daha büyük süprizleri yakalayıp kucaklayabileceğimize inanıyorum.   İnsan beyni uçsuz bucaksız düşünce uretniyor.Sonra da bunu gerçekliğine inanıyor varmış olmuş gibi.Daha sonrada inançla yoluna devam ediyor.Güvenli limanların dıına çıkmak risk evet.Hayatta potansiyelimizi tam kullanabilmek için bu riskleri yerine göre almak gerektiğine inanıyorum.Hiç bilmediğimiz bir kente,ülkeye seyahat etme cesaretini gösterebilen bireyler başka bilinmezliklere de çıkabilir.Süprizleri seven,süprizlerin zenginliğine,

   "Seni Beğeniyorum" ve "Seni Seviyorum  " kelimelerini hayatımızda kullanıyoruz ve duyuyoruz.   Peki birine" seni seviyorum "demek mi denmeli yoksa" seni beğeniyorum"demek mi?Ben seni beğeniyorum cümlesini etkin,yapıcı ,zannetmeye,beklentiye yol açmayacağını ve kişiye sorumluluk yüklediğini düşünüyorum.Birine "seni seviyorum"dediğimizde bir o sevginin sorumluluğunu almamız gerekir.Söylenen kişi bunu görmeyi bekler.Söylenen kişi beklentisi yüksekse söyleyemeden yapmayacağı yapamayacağı şeyleri bekleyebilir."Seni Seviyorum"cümlesi her zaman samimi ,gerçek duyguyu yansıtmayabilir."Seni Beğeniyorum"gerçek , samimi,inandırıcı.Söyleyene sorumluluk yüklemiyor,beklenti yaratmıyor."Seni beğeniyorum"kişiye kendini iyi hissettirir.Yeterlilik ,güven verir.Bedende hoş bir duygu yaratır.    Bana" seni seviyorum "diyor "böyle,şöyle tavır sergiliyor"diyebiliriz."Seni Beğeniyorum"cümlesini

  Yüreğinin sesini dinliyirmusun?Duyuyor musun onu?Neler fısıldıyor sana? Kulak ver ,duy ve dinle .Yüreğinin sesini dinlemek ve onun yolundan gitme cesareti göstermek bize mucizelerin var olduğunu gösterir.Mucizelerin aslında öyle sanıldığı gibi çok olağanüstü şeylerde yapmadığını bireye özel ,ihtiyacı,olgunlaşması doğrultusunda gerçekleştiğini öğretir,anlatır.   Yüreğinin Peşinden gitmek ,onun söylediklerini farkedebilmekle başlar.Ardından farkedilenleri uygulamaya koyup deneyimlemek devam eder.    Yüreğinin Peşinden gitmek mutluluk,huzur,tatmin,doyum,denge,cosku,neşe,zenginlik kapılarını açar.Bu mucizeleri yaşamak ister misin? O zaman Yüreğinin sesini farket,duy,dinle,neler fısıldıyor sana?Yüreğindekileri hayatına sok ve mucizenin gücünü duy,tat,deneyimle,yaşa.     Kendine karşı dürüst olarak başlayabilirsin ilk olarak yüreğinin sesini duymaya.Yaptığın hiçbir şeyden pişmanlık duymayı bırakabilirsin sesi duymak için.Geçmişinin üzerinde kontrol gücüne sahip değilsin.Artık bırak geçm

     Bir çoğumuz kendi için hayatın anlamını ve daha çok mutlu olmanın yolunu arıyor değil mi?Yanlış mı düşünüyorum?İçimizden bazıları "ne anlamı","ne mutluluğu"diyebilir.Farkında olmadan bunu diyenlerde kendince anlam ve daha çok mutluluk için uğraşıyor,emek harcıyor.    Bir çoğumuz sürekli bir şeylerin peşinden koşuyoruz.Bir şeyleri takip ediyor,kovalıyoruz.Bir şeyleri denemek,tatmak,yaşamak istiyoruz.Peki ne için bunları yapıyoruz? Niye hep bir şeylerin gerisinde kaldığımız duygusuyla yaşayoruz?Bizim  için ,asıl anlamı ve mutluluğun ne olduğunu düşünmüyoruz?     Etrafımıza baktığımızda birileri iş,finans konusunda oldukça ilerlemiş,birileri aile kurmuş,birileri sosyal hayat ve ilişkilerde oldukça iyi,birileri maddi-manevi mutlu.Bunlarla yola çıkıp kendimizi kıyasladığımızda eksik,yetersiz,başarısız,şanssız,kötü hissediyoruz.Bunlarla kendimize kılavuz ediniyoruz.Peki bunlar ve bunun gibi şeyler hakikaten yaşam anlamı ve mutluluk için bize bir kılavuz olabilir mi

   Hepimizin  bir yolu, yolları,yolculukları yaşam içinde devam ediyor.Bu süreçte pedal çevirirken süprizler,sevinçler,mutluluklar,coşkular,neşeler,hüzünler,kırgınlıklar,stres ve pek çok şey yaşıyoruz.Önemli olan tüm yolculuklarımızda özdenetimimizi yapabilmek.   Yaşam sürecinde her gittiğimiz yol ,her başladığımız yolculuk keşfe,farkındalığa çıkarır bizi.Her seçim  yeni bir kapı açar maddi manevi.   Rutinlikten çıkıp farklı şeylere giriş yaptığımızda potansiyelimizi,yetenegimizi,becerimizi performansa çevirmiş oluruz.Hem de yeni beceriler kazanmaya,yeni bir şeyler öğrenmeye kapı açarak gelişmeye başlarız.Her yenilik bize değişimle birlikte tatmin,huzur,neşe,haz getirir.Bunların altında öncelikle yatan isteklilik ve kararlıktır.Yolumuzda  pedal çevirme kararlılığını azimle vazgeçmeden sürdürürsek yolda kalmanın ve  pedal çevirmeye devam etmenin mucizesini yaşarız.Bu bizi hedef ve hedeflerimiz için her gün motive eder,enerjimizi yukarı çıkarır.Her bir adımda kazandığımız ve kullandığı

  İstek ve Karar önemli iki kelime ve anlamları derin.İstek oluşur ardından karar,kararlılık ve ardından kararı uygulamak,kararlılığı sürdürmek için istek,inanç gelir.   Sanırım yaşam içinde bu iki kelimenin faydasını,gücünü mucizesini farkedelim ,farmetmeyelim yaşadığımızı düşünüyorum.Bugün şimdiye ve geçmişe bakarsak istekli ve kararlı olduğumuz her şeyi yaptığımızı,bir şekilde hayatımıza girdiğini farkederiz.   Değerlerimize sarılarak ilmi bir şekilde yaşamaya istek duyup karar vermişse buna göre seçimler yapmışızdır,yapar ve yapmaya devam ederiz.Sonucunda ve süreç içinde bu isteğin,kararın ve kararlılığı sürdürmenin gücünü yaşarız.Bize nice kapılar açılmış ve o kapılardan içeri girmişizdir böylelikle.   Kendimizi kişisel anlamda her yönden geliştirmeyi iştemiş,karar vermişsek adımlarımızı ,seçimlerimizi buna göre yapmışızdır,yapmaya devam ediyoruzdur.   Tüm bunlar ve bunun gibi şeyler bize istekli,kararlı olmanın gücünü,fırsatını,ayrıcalığını,farkındalığını yaşatır.Hayatımıza b