Ayşegülimamoğlukoçlukakademisi

 İnsan kendi kendini gölgeler mi? Evet,gölgeler .Nasıl mı? Geçmişten ve etrafından getirdiği negatif inançları,sabotelerle,ataletle,isteksizlikle,inanmamakla, özgüvensizlikle,beceri ve yeteneklerine inanmamakla,zamanı,stresi yönetememekle,sınırlayacı düşüncelerimizden,kararlı ve net olmamakla.   Kendimizde yarattığımız gölgelerden aydınlığa,huzura,coşkuya,tatminliğe çıkabilir miyiz?Evet!İstiyorsak ,inanıyorsanız,kendi gücümüzün,yeteneklerimizin,becerilerimizin yeterliliğine inanıyorsak ,evet.Gerekli bilgiye,gerekli yeteneği ve beceriyi kendimize katabileceğimize inanıyorsak,evet.Her şeyin başı istemekten,istediine istekli olmaktan ve onu elde etmek için gerekeni yapmaya razı olmaktan geçiyor.   Güçlü yönlerimizi,yeteneklerimizi,becerilerimizi tanımak,kesfetmek istersek kesfederiz.Yeni yetkinlikler kazanabileceimize inanır ve istersek bu yolculuğa gideriz.Gecmisten gelen zihin haritamizda yer etmiş olumsuz inançlarımızı terk etmek istersek ederiz.Bu inançların yerine güçlü inandığımız

  İnançlar yaşam boyunca devam edecek.Geçmişten gelen ,deneyimlerimizden oluşturduğumuz Kimimiz için yaşamı kolaylaştırırken kimimiz için  zorlaştırır.    Olumlu ve olumsuz inançlarımızla yolculuk yaparız yaşamda.İ lumlu ve olumsuz inancların hepsi geçmiş ve andaki deneyimlerimizden gelir Her denetimimizi beyin haritamızı oluşturur .Aynı,benzer tarz deneyimlerle yüz yüze geldiğimizde beyin garitamizdan kayıtlı bilgiyi çeker,kullanırız.Bu veri içinde bize güç veren,mitive eden,cesaret kazandıran inançlar saklı olduğu gibi bizi harekete geçirmeyecek,risklerib olduğunu söyleyen inançlarımızı da mevcut .Olumlu inançlar her zaman motive eder bizi ve kapıların ardına kadar gidebileceğiniz yolculuğa başlatır.Negatif duygular hissettiren olumsuz inançlar ve bunlardan kaynaklı düşünceler bizi kapıları açmamızı ve ardına geçmenizi engeller .   Negatif inançları üzerimizde yarattığı etkiyi bırakamaz mıyız?Bırakabiliriz.Öncelikle bunların geçmişten geçmişten ,etrafımızdakilerden insanlardan gele

  İş ve güncel yaşamımızda surekli ilişki ve rgisim halindeyizKimimiz ilişkilerinde çok büyük bir tatmin yaşarken yaşamaz.Kimimiz iletişimde beceri  ve yetki liği kullanırken kimimiz etkili kullanamayız ve iletişim problemleri yaşarız.    İletişimle Flört etmek iletişim bilgi ve becerilerinin arkasında sevgi,anlayış,hosgörü empati,gönül zenginliği yatar.Bunların hepsini bir arada kullanabiliyor,iliskilerimize entegre edebiliyorsa iletişim Kalitemiz yukarılara çıkar.Her ilişkimizde iletişimle güzel bir flört yaşayabiliriz istersek..Hani ilk defa gerçekleştirdiğimiz o flörtte tattığımız,duyduğumuz his vardır ya işte her iletişimde bunu yaşayabiliriz.İletişimimizin kalitesi yaşamımızın zenginleşmesini sağlar.    İletişim zihin ve gönül zenginliği ister.Konuşurken karşımızdakini nasıl etkilediğimizi düşünmeden konuşursak iletişim sorunları yaşarız.İlişkilerimizde iletişim esnasında kendi bildiğimiz yönde istediğimizi söylediğimizi söylersek  kırılmalara,gücenmelere,küsmelere yol açarız.

  Yaşam içinde yaşadığımız deneyimler çocukluğumuzda bu yana pek çok inançlar ve düşüncelerle oluşturur ve bizimle yürür.B u inançlar ve düşünceler bizi bazen ileri harekete götürürken bazen hareketsizliğe,yapmamaya tevşik eder.    Olumsuz deneyim olumsuz inanç ve düşünce oluşturduğu için bir kapı çalmaya,h amle yapmaya girişmeden hemen inanmadığını bir düşünce oluşturarak o kapıyı çalmayız.Atmamız gereken adımı aayarak kendimizi açılacak imkândan mahrum ederiz.   Hayatımızda hangi kişiyle,hangi olayla hangi bağlantıyla,hangi mekanda bulunmakla nasıl bir fırsat,imkan kapısının açılacağını bilemeyiz.Sikayet ettiğimiz,kabus olarak gördüğümüz şeyler bizim için fırsat,imkan kapısı olabilir.Biz hep ,"zor,yapamıyorum,olmaz,...."gibi düşünce ve söylemlerle ,şikayet ederek hareket ettiğimizde farkındalığımızı kullanmaz algımızı yanlış yöne çekerek kendimizi açılacak güzel kapılardan,firsatlardan uzaklaştırırız.Halbuki sakin kalıp,güzel dusunup,burafa benim için ne olabilir,ne çıkab

  Zihnin konuşması herkesin yaşadığı bir durum.Sürekli bize bir şeyler söyleyen,f ısıldayan zihnimiz var.K konuşan beyin insanı andan uzaklaştırır,algıyı azaltır farkındalık,farkına varma seviyesini durdurur,düşürür.Motivasyonu,ruhsal enerjiyi bozar.    Zihnimiz dünde mi bir kaç gün öncede mi,gemiste mi,gelecekle ilgili,yarına dair düşüncelerde mi?    Sürekli düşünmek algımızı engeller.Yaptıgımız işe yeterince veremeyiz kendimizi.Potansiyelimizi,becerimizi daha aşağıda kullanmamıza neden olur.Algı zeviyemiz ,farkındalık duzeyimiz üstte olmaz kullanamayız.    Sürekli  enerjimiz düşükse zihnimiz çok konuşuyordur.Canimixi sikan olaylara ya da bizi heyecanlandıran planlara takılı yaşıyorsak şimdiyi,anı yaşayamıyoruz demektir.Farkindalik için zihin susmalı.Bunun için almamız gereken sorumluluğu alıp ,kabul etmemiz gerekenleri kabul ederek ,tafsiye edilecekleri tasfiye ederek düzenlemenin gerekenleri düzenleyerek,m ukemmliyetcilikten çıkarak farkındalık ve algı seviyemizi açabiliriz.Yaşam

   Anda mı olmak yoksa dünde mi Kalmak sana iyi gelir?Sana iyi duygular an mı hissettirir dün mü? Dünde kaldığında mı fırsatları görürsün,yakalarsın anda kaldığında An mo ?mı dünde kalmak mı farkındalık kazandırır,sana bir şeyleri keşfettirir?    Hayatının hangi evresinde anı daha çok yaşıyorsun?İşinin başında iken yaptığın işe mi odaklısın,onunla mı bütünleşirsin?Yoksa Dünü,bir kaç dakika,saat önceyi mi düşünürsün?    Dünde kaldığında dünun verdiği duygu ve düşünceler sana ne katıyor? Seni nereye taşıyor? Bedenini nasıl hissediyorsun?    Anda kaldığında ne hissediyorsun,an sana ne katıyor? Bedenin,ruhun sana ne fısıldıyor?    Farkındalık,farkına varmanın,kendini,yaşamını,nedenlerini,nicinlerini,nasılları kefetmenin yolu anda,simdide,burada olmakla mümkün olur.Aksi durumda hep birşeyler kaçırırsın.O ballı,sanslı,kismetli diye tabir ettigin bireyler anda kaldıkları,şimdide olabildikleri,kendilerini o an bulunduğu yerle,yaptıkları işle bütünleştirdikleri için ballıdırlar,sanşlıdırlar

Yenilik ve Yaratıcılık İle flörte hazır olmak yeni kapıların açılmasını,y yaşamımızın bereketlenmesine,huzurla,neşeyle,tatmin duygusuyla ,ihtiyaç hissettiğimiz duygularla dolmasına vesile olur.   Ye ilikle,yaratıcılıkla flört etmekten cekinmeyelim.Cesur bir şekilde yeniliklere kendimizi alabiliriz.Her yeni alanda kendimize göre yaratıcılığımızı kullanabiliriz.   Sadelik,faydalı olmak,sanatla ilgilenmek,doğayla ilgilenmek,kendine yetmenin  yolunu aramak ve yetmeye iliskileri geliştirmek gibi pek çok alan bizim için yeni bir alan,yenilik yapabileceğimiz ala lar olabilir.Hangi alan olursa olsun hepsinde kendinizde var olan yaratıcılığımızı kullanacağızdır.   Çoğumuz yaratıcılıktan yaratıcı olmaktan ve bunu kullanmaktan çekiniyor.Yeteri kadar yaratıcılığa sahip olmadığımızı düşünüyoruz.Yeterli olan yaratıcılık ne? Kim neye göre söylüyor?Belirleyici olan ne yaratıcılıkta?Bu tür düşüncelerden dolayı pek çoğumuz yaratıcılığı kullanmaktan uzak duruyoruz. Hepimizin yaratıcılık yeteneği,potan

  Herkes anlam aramalı mıyım?Anlamlı iş yapmalı mı? Birşeylere anlam yüklemeli mi?    Sanırım hayat alanlarımız içinde biz fark edelim etmeyelim,anlam isteyelim isteneyelim bu hepimiz için önemli.İfade arıyoruz,bize birşeyler katsın,sunsun,ruhumuzda,bedenimizde,duygumuzda bir iz bıraksın istiyoruz.Farkında değiliz,itiraz da etsek te bilişimanlamı olan şeyler yapmak bize iyi geliyor.   Anlam arıyoruz,duygu arıyoruz,tatmin,doyum arıyoruz.Sürekli olan mesut,memnuniyet,huzur hali arıyoruz.Bunlara ulaşmanın yolu yaşam amacını bulmak,bir amaç edinmek,anlam ifade eden şeylerle meşgul olmak .   Hayatta irade etmekten daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.İrade etmek çok fazla memnuniyet,huzur,neşe,doyum getirmiyor.    Faydalı olmak,yararlı olmak,paylaşmak,hizmet etmek bunların hepsi anlam ifade eder ve herkese bir amaç olur.Çünkü sahip olduğunuzu başkalarının ihtiyacına sunmak herkesi mutlu eder.İnsan hep kendi için yaşayamaz .Önce ben ile sadece ben arasında fark var.Önce ben de

   Olanı sevmek,olana razı olmak,olanı kabul etmek,şikayet etmemek,teşekkür etmek,şükretmek.    Olanı sevmek,kendini sevmek.Kişisel özelliklerini,yeteneklerini,becerilerini sevmek.Olmayanlar için üzülmemek,olanla neyi,nereye götürebileceğine bakmak ya da olduğu gibi bırakmak,akışa uymak.   Olanı sevmek,arzu ettiğin etmediğin ne varsa benimsemek,kabullenmek.Değerlerini,kimliğini,karakterini benimsemek.Kendi özbenliğinin içine girerek yaşamak.    Olanı kabul etmek kendinin farkına varmak kendini keşfetmek,algını açmak,ihtiyacının farkına varmak,ne istediğini ,ne istemediğini bilmek .Gerçekten ihtiyacın olanı farketmek yani empoze edilen mi yoksa gerçekten ihtiyaç duyduğun şey mi onu anlama,anlayabilmek.Olanı sevmek,olanı farkedebilmek.Dünyada olanı etrafında olanı,kişisel alanında olanı bilmek,algılayabilmek,farkedebilmek,keşfede bilmek.    Olanı sevmek pek çok şeyi farketmek ile ilgili.Anı yaşamak,şimdi de,burada olmak ile ilgili.Olanı sevmek,eşini,çocuğunu,anneni,babanı ,arkadaşını

  Çoğumuz güçlü yönlerimizi,yeteneklerimizin,becerilerimizi farkında değil.Zayıf yönlerini biliyoruz ancak güçlü yönlerimizi pek bilmiyoruz.Bilsekte hep başkalarıyla kıyaslamaktan,olmayana odaklanmaktan önemsemiyor,kendimizi hafife alıyoruz.    İnsanın kendi güçlü ve zayıf yanlarını bilmesini,farkında olmasının onun yaşam kalitesini ciddi anlamda yukselttigine inanıyorum.Yetenekleriniz,becerilerimiz bize ışık olur.Onları kabul etmek,benimsemek,sevmek,saygı duymak ve bunları yanımıza  alarak yürümek ihtiyacımız olan motivasyonu,cesareti,enerjiyi verir .Güçlü yönlerimizle sevdiğimiz şeyleri yaparak tatmin duygusunu ulaşabiliriz.Zayıf yanlarımızı geliştirmek istiyorsak bunları nasıl geliştirebileceği muzu araştırmak,güçlü yanımızı bu tarafa nasıl aktarabileceğimizi aramak bize "yapabilirim,yetenekliyim,yeterliyim,başarılıyım " algısı verir.    Her yanımızı kabul edip ilerlemek,iş ve kariyer yaşamımızı güçlü özelliklerimizin üzerine kurmak bizleri iş/kariyer hayatında daha tatm

     Hayatın hep zor olduğunu ,zorlaştığını söyleyen insanlar duyuyorum.Gerçekten hayat zor mu yoksa biz mi zorlaştırıyoruz?Kendimizi,yaşamınızı beklentilere,zannetmeler,farzetmelerle bizi zehirliyor ve zora sokuyoruz?Geçmişe dönüp sürekli pişmanlıklarla,keşkelerle yaşam enerjimizi ,huzurumuzu,mutluluğumuzu lekeliyor muyuz?    Zihnimize,düşüncelerimize dikkatimizi verdiğimizde neye,nelere,kimlere karşı beklentilere giriyoruz? Anlamadan,sormadan,dinlemeden, soruşturmadan neleri zannediyor,farzedip kafamızda senaryo üretiyoruz?Kurgularımız sadece bir senaryo ve üzerinde sürekli düşünerek gercegimiz halinebgetirip kendimizi zehirliyoruz.Bunun farkınedirnda bile degiluz.Farkına varamıyoruz.Çünkü beklentiler zannetmeler ve farzetmelerle içinde kulaç atıp duruyoruz.Sonrada ruhsal enerjimiz düşük,keyifsiz,huzursuz,mutsuz oluyoruz.Ardından da hayatın kolay olmadığını söyleyip duruyoruz.Hayat kolay zorlaştıran,kendini zehirleyen sensin.Kendini beklentilerden zannetmelerden,farzetmelerden arınd

  Ne n bu kadar korkuyoruz? Bu kadar hırs,Ego,kibir gurur,erk sahibi olma savaşı niye?Niye geo biri birilerinin kafasını koparmaya ,ezneye çalışıyor?Rızkımızıveren kim?Zenginliği bereketi,nimeti sunan insanlar mı ,ilahi bir güç mü?Rızık,kazanç,nimet endişesiyle birbirine yalakalık yapma,sırtından vurma,iki yüzlülük,sahtekarlık,yolsuzluk ,menfaat ve çıkar ilişkileri niye? Erdemli bir şekilde yaşamak,kazanmak,özel ve profesyonel hayatta var olmak daha güzel değil mi? Hakikaten rızkı,nimeti,kazancı,bolluğu,bereketi sunan kim? Bir güç mü yoksa insan insana bunu mu sağlıyor? Bunu bir düşünsek inceden inceye.   Güvence arıyoruz,yerimizi sağlamlaştırmaya çalışıyoruz.Sürekli erk savaşı .Koltuğu ,makamı,işi kaybetmekten korkuyoruz.Sürekli bir ego,hırs,savaş,kavga,kıskançlık,yarış.Daha çok kazanacak,kim daha üst marka araba,giysi,ayakkabı,ofis,ev,v.b.sahibi olacak bunun kavgası,dövüşü hakim.Kendimizi ,birbirimizi yerken doğayı da yiyor,bitiriyoruz.Tüketiyor,tüketiyor ancak bir türlü amaca ulaşa

Kendini takdir,tasdik ve kabul etmek kibir,Ego,ukalalık değil. Aksine çok büyük bir yaşam ve ruh enerjisi alma olayı.Kendi yeteneklerimizu,becerilerimizi,ilginizi,sezgimizi,zekamızı,aklımızı onaylayıp kabul ettiğimizde özgüvenimiz artar.Motivasyonumuz,ruhsal enerjimiz yükselir.Kendimize olan değeri arttırmış oluruz.Cesaret sahibi olur yapmak istediklerinizi yapmaya motivasyon elde etmiş oluruz .   Kendimizi takdir etmek ,her yönümüzle kendimizi kabullenmek demek.Güçlü ,zayıf  yanlarımızı benimsemek demek.Becerilerimizi,yeteneklerimizle  yapabileceğimize,yeterli olduğumuza inanmak.Gerekli olan özelliklere sahip olduğunuzu bilmek ,olmayanları elde edebileceğimizi,kendimize katabilecegimize,azmi,çabayı gösterebileceğini inanmak .   Herkesin farklı farklı beceri ve yeteneğe sahip olduğunu bunu kendi spontanlığın,yaratıcılığı doğrultusunda kullanabileceğini benimsemek .Az,çok ,yetersiz demeden spontanlık ve yaratıcılıkla ilgilendiğimiz,ilgi duydugumuz işlere yönelmek, bunları yapmak.Gayre

    Spontanlık şimdide,burada olmak.Şimdide,burada olan yaratıcılığını konuşturur.İkisi birleşince bireyler kendi yeteneklerini,becerilerini,potansiyellerini ortaya koyarlar.     İşinizi yaparken sadece ona odaklanırsanız verimli,kaliteli,kendinizde bir şeyler katarak birlikte s ortaya çıkartırsınız .Ancak beğenilmek için,desinler mantığıyla yaparsanız tam anlamıyla kendinizi işe vermediğinizden yaratıcılığınızı konuşturamazsınız.    Anın,şimdinin getirdiği koşulları kabul edip o koşulları daha ileri taşımak veya bu koşullarla neler yapabileceğine odaklanıp eyleme dökmek verimli,kaliteli,üretkenliği olan zamanı ortaya çıkarır.    Mutfağa girip akşam için yemek hazırlarken keyifle,zevkle,tadını çıkartarak bir şeyler hatırlarsanız hem o süreçten keyif alır,süreci deneyimler,yaratıcılığınızı konuşturur,güzel bir yemek ortaya çıkartırsınız.Amaç beğendirmek,"çok güzel olmuş "cümlesini duymak için hareket etmekle o an içinde spontanlıktan,yaratıcılıktan uzaklaşırsınız.Hele "

   Başarı kelimesi kavram olarak bireylere gore değişir,farklılık gösterir.Herkesin başarı anlayışı kendine özeldir.    Kimi için parasal zenginlik,kimi için iyi bir kariyer,kimi için işinde bir numara,marka olmak,kimi için iyi bir evlilik ,v.b gibi pek çok şey  için başarı tanımını kullanılır.    Nihai anlamda başarı ne?Sıfatlarla,statülere,sahip olmalar olmadan başarı ne demek?Gelip geçici şeylerle,empoze edilenlerle,etiketlerle,ölçülerle,Bireylerin birbirlerine karşılıklı bakışları gibi kalıplara bogmadan,çerçevelemeden başarı ne demek?Başarı bir fotoğrafın fotoğraf çerçevesi içine sığdırılması gibi mi?Bu fotoğraf çerçevesi herkese özel,büyük,küçük mü?    Başarı ,başarılı insan doğru yolda olmak mı? Peki o tanımlanan doğru yol ne? Kime,neye göre?    En yüksek gerçek ve ahlaki değerlerle yaşayan ,hayatında olumlu örnekler geliştiren, insanlarla olan ilişkilerinde üretken olabilmek ,bunun için duygusal ve sosyal zekayı kullanmak başarıyı kucaklatır bireye.    Kendilerini hiçbir z

     Neyi ne için söylediğimizi ,ne gibi durumlarda sinirlendiğimizi,öfkelendiğimizi,kırıldığımızı,sevindiğimizi,heyacanlandığımızı,mutlu,huzurlu olduğumuzu bilmek bir farkındalık değil mi?Keşfediş değil mi?    Hangi durumlarda nasıl duygulara katıldığımız,bu duygulara gösterdiğimiz tavırlar kendimizi tanımamıza yardımcı olur.Ne kadar farkında olursak o kadar yargısız,içsel olarak özgür,sezgimizi duyan bireyler oluruz.   Her gün farkındalıklarla dolu.Kendimize dair algımızı açarsak daha çok keşfeder,yüzleşir ve farkederiz.    Günü birlik katıldığımız bir gezideki tavırlarımız,duygularımız düşüncelerimiz,bireylerle iletişimimiz bize bir şeyler farkettirir.Adaptasyon yeteneğimizi,yürüyüş performansımızı,bilmediğimiz kişilerle kolay iletişim kurabildigimizi,takım oyuncusu olup olmadığınızı,duygularımızı iletip iletemedigimizi,ruhsal olarak daha dingin,huzurlu,mutlu olduğumuzu,yaptığımız aktivitenin bize ne kadar iyi geldiği gibi pek çok hususta,beceride,yetenekte farkındalık kazanırız.