Ayşegülimamoğlukoçlukakademisi

     Günde ne kadar  "ama,fakat,eğer " kullanıyorsunuz?Muhtemelen farkında değiliz.Kulağılımız bir müziği ,bir sesi duyar gibi duymuyor,işitmiyor değil mi ,bu kelimeleri ?Kelimelerin gücü  önemli.Kelimeleri duymak,işitmek fark etmek bize pek çok şeyi kesfetmemize,fark etmemize,görmemize ,anlamamıza yol açar.     "Ama,fakat,eğer "dediğinizde ne hissediyorsunuz ?Şimdiye kadar buna hiç dikkat etmemissinizdir değil mi?Lütfen,iki dudağınızın arasından "ama,fakat,eğer"çıktığında bir durun ve ne hissettiğinizi fark edin.Hissettiğiniz duyguyu tanımaya,isimlendirmeye çalışın.Bu duygu ne?Bedeninizde ne oluyor ?     "Ama,fakat,eğer "ne çağrıştırıyor ?Bana engelleme ,sabotaj ,ayak direme ,umutsuzluk ,lazım,-meli,-malı,bir şeyin olmadığı için şu şu olmalı ,olmazsa olmaz ,...........gibi şeyler mi akla getiriyor?Bazen olumsuz ,mümkün olmayacak bir durumu " ama,fakat ,eğer "cümlesi ile olumluya döndürme ,olumlu anlamda bir şeye evrilmeyi  çağrıştırı

   Yaşadığımız dünya mı bizi kutulara sıkıştırır yoksa biz mi kendimize kutular yaratıp  ,bu kutuların içine hapsederiz ya da her ikiside mi?    Ne istediğimizi,neye ihtiyacımız olduğunu ve bunların hangi değerlerimizle örtüştüğünü, istediklerimizi,ihtiyaçlarımızı hangi değerlerimizle yapacağımızı bilmediğimiz için mi kutulara skışıyor,sıkıştırıyoruz?    Bizi korkutan ne?Kendimize güvenmememizin nedeni ne?Kendimizi yeterli bulmamamızın  nedeni ne?Tam tersi bir durumda insanın kutuya sıkışma durumu olabilir mi?"Ben bilirim,ben yaparım "....derken abartılı özgüven ,abartılı özdeğer okumaları yanlış yaptırıyor ,mesajları yanlış anlamamıza yol açıyor olabilir mi?   " Bunu satın alırsan,bunu yaparsan,böyle olursan farklı olursun ,mutlu olursun,özel olursun .............."  gibi denen şeyler mi hakikaten bizi özel yapıyor yoksa kutuya sıkıştırma durumu mu ?Biz mi anlamyor,fark edemiyoruz kutuları,kutulara sıkıştığımızı ?     Kendimiz olmak ,sevilmek,beğenilmek takdir

 Kendini gözlemlemek; "o şeyi " isteyip istemediğimiz hususunda bize bilgi sunar.Kendini gözlemlemek algıladıklarımıza,hislerimizin akışına vermek ,bir takım davranış isteği oluştuğunda bunun peşinden gidip gitmeme konusunda karar vermemizi sağlar.Aklımıza gelen fikir,davranışlar karşısında ,birilerinin talepleri,ricaları,istekleri konusunda " gereklilik mi,mecburiyet  mi" bilgisini verir.Bunlara "evet " ya da "hayır "demek için iznimiz olduğunu  keşfettirir.   Gereklilik,mecburiyet bize kendimiz için ve başkaları için neye,ne kadar ,hangi şartlarda ,kimlere karşı "izin verdiğimizi, iznimiz olduğunu "gösterir.Kendimizle karşılaştığımız ,yüzleştiğimiz anlar.Bir şeyi seçmek ,bir şeye karar vermek "izni olmak"'la ilgili bir durum.Gücü yettiğine yetecegine inanmak,istemek ,o şeyin gereklilik,mecburiyet olgusunun üstüne çıkartır .    Gereklilik,mecburiyet olgularının arkasında yatan için kendimize izin verirsek bunu gözlemley