Ayşegülimamoğlukoçlukakademisi

  Yapabildiklerimizin farkında mıyız?Yapabildiklerimizi kabul ediyor muyuz?Yeteneklerimizu,becerilerimizi tanıyor muyuz?Kendimizi başkası ve başkalarıyla mı kıyaslıyoruz?Kendi en iyimizi değil de başkalarının kriter ölçüsüne ve başkalarıyla kıyaslayarak mı kendimizi ortaya koymaya çalışıyoruz?     Peki soruyorum ,tüm bunlar mutluluk,huzur,doyum,tatmin,yeterlilik,değerlilik duygusu veriyor mu? Verdi mi,verdiyse kalıcı oldu mu?        Hayatımızı başkalarının kriterlerine göre sürdürmek,sevgisini,saygısını,alkışını,o nayını almak, gözüne girmek ,başarılı kabul edilmek,"vay be hayatını yaşıyor"demesi için mi yaşıyoruz.     Yeterli olduğumuz duygusunu nasıl,ne unca hissediyoruz? Kendimizi yetersiz hissediyorsan bu hissi ne veriyor,hangi durumla karşılaştığımızda bu duyguyu yaşıyoruz?İş hayatımızda mı,finansal anlamda mı,ilişki ve iletişim söz konusu olduğunda mı,sosyal hayatta mı,fiziki,sağlık,manevi anlam da mı yaşıyoruz bu duyguyu? Bazı alanlarda,durumlarda kendimizi yeter

   Değerli olmak,kendini değerli olduğuna inanmak,kendini sevmek,kendine saygı duymak bunların hepsi kendini kabul etmekten öz beni kabullenmekten geçiyor.     Belki evimizde, çevremizde, sokağa çıktığımızda, iş yerimizde,o otobüste,trafikte,resturantta,kafede,sahilde,otelde ve pek çok yerde hakaret eden,insanları aşağılayan,çirkin kelimeler kullanan insanlara rastlıyoruz,duyuyoeuz,tanık oluyoruz.Peki hiç düşündünüz mü sürekli hakaret eden,söven,çirkin kelimeler kullanan insanların niye böyle olduklarını?İstedikleri gibi olmadı mı ortalığı yıkan,istedigini alamadığı saldıran insanlar Böyle davranmalarına ne sebep oluyor diye düşündük mü?İçimizden birileri bu grupta.Ben kendilerini sevmedikleri,kendilerine değer vermedikleri,kendilerini yetersiz,özgüvensiz,kendi potansiyelini,becerisini,yeteneğini kabul etmeyen,kendileriyle barışık olmayan bireyler olduklarına inanıyorum.Gözlemledikçe,analiz yaptıkça,deneyimledikçe bu tezim doğrulanıyor.     İnsan insana çirkin söz niye söyler?Niye ıs

      Gelen her yeni şeyi karşılaşmamız bir bayram gibi mi?Kimi zaman evet!,kimi zaman hayır!cevabı mı verdik bu soruya? Hoşnut olalım olmayalım karşılama şeklimiz bakış açımızdan,inancımızda,düşüncemizde ve bunların oluşturduğu duygularımızda yatar.    Geleni Kabul etmek değiştirebileceklerdir ve değiştiremeyeceklerimizle bize huzur,mutluluk,esenlik,sağlık,motivasyon umut verir.Caresiz hissetmeniz.Pişmanlık,keşke,suçluluk,suçu başkasına atma psikolojisinden çıkarır.S seçeneklerin olduğunu fark ettirir,keşfettirir.Geçmişi dünde,bir saat önce de bırakmayı öğretir,kavratır.G eleni kabul etmek onun içine girmemizi sağlar.Tıpkı her gün yatağa yatarken pjimalarımızın içine girmeniz,her gün Giysilerinizi içine girmemiz gibi .     Geleni Kabul etmek yeni duygusal,düşüncesrl kapıların,fırsatların açılmasına sebep olur.Olanın içinde kendi düşünceniz,duygumuzu,davranışımızı yönetebilir,kontrol edebilirsek her günün mucize olduğunu,her gelenin rızık,bereket,zenginlik olduğunu görürüz.Dünyaya ba

    Sanırım hemen herkes "Kendimizi Tanıyor muyuz?"sorusuna evet diyecek.Hayır! diyen emin olmadığını,keşfedemediği yanları olduğunu düşündüğünden,egosunu aşağıda tuttuğundan böyle bakacaktır.       Kendimizi Tanıyor muyuz?Açık alan,gizli alann,kör alan ve potansiyel alan dediğimiz dört alan var insanın kendiyle ilgili.Açık alan herkesin bizim bildiğimiz alan.Gizli alan;sadece bizim bildiğimiz diğerlerinin bilmediği.Kör alan;başkalarının bildiği bizim kendimizle ilgili bilmediğimiz.Potansiyel alan ise;ne bizim ne de diğerlerinin bilmediği alan.      Bizim bilmediğimiz alanlar bizim kendimizle ilgili göremediğimiz,yüzleşmediğimiz,farkına varamadığımız alan oluyor.Bu alanları keşfedip farkına vardığınızda,yüzleştiğimizde kendimizi daha iyi tanırız.Kullanmadığımız,bilmediğimiz yetenek,beceri ve potansiyeli kullanmaya,ortaya çıkarmaya başlar ve kendimize olan değer,saygı,sevgi duygumuz artar.     Kendini tanımak,kendini geliştirmek isteyen insan kör alanlarından korkmaz.Gizli

    Sevgi,sevilmek hepimiz için çok önemli bir değer öyle değil mi?Sevgiye,sevilir olmaya önem veriyoruz.Bunlara sevmekten daha önem verdiğimiz düşünüyorum.      Sevmek,sevilmek,sevgi hayatımızda her şeyde önemli.İşimizi,evimizi,eşimizi,çocuğumuzu,ebeveynimizi,arkadaşlarımızı,yemek yemeyi,sıcak,soğuk içecek içmeyi,h ediye vermeyi almayı ve pek çok şeyi sevmeyi,ilgi duymayı önemsiyoruz.    Beğenmek,ilgilenmek,hoşlanmak,arzu duymak,ihtiyaç duymak sevmek ile ilgili değil mi?     Hiç kendinize sordunuz mu sevgi,sevmek,sevilmek ne demek diye?Sevgi,sevmeyi,sevilmeyi nasıl tanımlıyorsunuz?     Ne olursa hayatınızda sevgi olduğunu düşünürsünüz?Ne olursa sevildiginizi hissedersiniz?Hayatımızda sevginin,sevilmenin ne kadar olduğuna inanıyorsunuz?Ne olursa sevildiginizi ,sevgi gösterildiğinizi düşünürsünüz?       Sevmek için,sevilmek için,sevgi için ne önemli?Öncelikleriniz ne?Neleri yapar neleri yapmazsınız?Neleri erteler neleri ertelemezsiniz?         Sevmek,sevilmek,sevgi ruhunuzda ne re

     Farkında değiliz sinirimiz,kızmamız,öfkelenmemizküsmemiz iç dünyamızda olan bitenleri ilgili.Kendime olan kızgınlığımızın,çaresiz hissetmeniz,pismanlığımızın yansıması.    Her neye alınıyorsa,her neye kızıyorsak sebebi biziz.O şeye ihtiyaç dünyamızdan,kendimizi kurban,muhtaç görmemizden.     İç dünyana dönüp bakarsan,kendini dinlersen niye öfkelendiğini,kızdığını keşfedersin.Bir durum,bir kişinin tavrına alınıp ,küsüyorsan yine kendine dön.Hangi ihtiyacın karşılanması diye?Hangi duyguyu yaşamak isterken yaşayamadı?Ortada suçlu var mı? Varsa karşı taraf mı suçlu? Sorumluluğunu al ki burada durumu farketmek,öfkenin,küskünlüğün sebebini keşfet.Yüzleşirsen suçlamazsın,kızmaz,öfkelenmez,küsmezsin.     Her kızgınlığını,küskünlüğün altında isteğini alamaman,ihtiyacının karşılanmaması,hissetmek istediğin duyguyu yaşayamayan,istedigin ilgiyi,şefkatı görememenden kaynaklı.Gücünü,motivasyonunu,enerjini dışardan alan kişiler daha çok böyle davranır.İç odaklı insanlar daha az etkilenir,çok

  Bugün neyle dans etmeyi, neyle kavga etmeyi seçtin?Bu soruyu okuyunca kaldın mı bir an ,"bu da ne demek mi "dedin?Evet ,bugün yaşam alanın içinde sana gelen neyle dans ettin neyle kavga ettin,neyi ittim,neye alan açtın, neye açmadın?   Bir nikahta,düğünde,bir partide,bir eğlencede seni dansa kaldıran birine el verip piste çıkar gibi vals,tango ,.,..........ile dans edip içinden geçerek eğlenmeyi ,esnemeyi,üretmeyi,deneyimlemeyi,yaşamayı,adım atmayı,ilerlemeyi,eylemi, hareketi ,farketmeyi,yüzleşmeyi,görmeyi,......... seçtin ?Düşünür müsün hangisine yer verdiğini ve süreci nasıl yaşadığını .Ne hissettin,duygum neydi?Gün sonunda kutlu anlarımdan biriydi,şükür egsersizi  yapsan veririm diye biliyor musun?   Olanlarla kavga etmektense,dans etmek ne kadar zorlayıcı olsada  daha iyi değil mi?Esneklik,çeviklik getirmez mi?Durumu patlatma noktasına getirmeden yavaş yavaş ,ağır ağır da olsa bir şekilde onunla uyum sağlayarak,işbirliği yaparak dansa geçsek yaşam bize daha çok zenginli