Ana içeriğe atla

Mutluluk ve Kabul

 Mutluluğu dış koşullara mı  bağlıyoruz? "Terfi olursa, tatile gidersem, şu evi alırsam, şu ünvana kavuşursam, şu olursa, şöyle olursa,... "gibi gibi şuna buna bağlıyoruz?Mutluluk  dışarıdan gelen uyaranlar, dürtüler, motivasyon ile mi oluşuyor içimizde yoksa içimizde sebepsiz, onun bunun etkisi olmadan yahut olana yüklediğimiz anlam, verdiğimiz önem, beklentilerimiz doğrultusunda olan bir şey mi? 

  Bugün hayatınızda  olanlara bakınca nerelerde memnun olduğunuzu söylersiniz? Bu memnun olduğunuz şeyler neyle ilgili? Dış koşulların,  etki alanınız dışında olanlara mı bağlı, subnimal olarak medyada, çevrenin, onun bunun işaret ettiği şeylerle şekillenmiş bir şey mi? Değerlerinizle, güçlü yanlarınızla, becerilerinizle, inançlarınızla, kararlılığınızla, seçimlerinizle, eylemlerinizle mi şekillenmiş bir şey? 

  Değiştirmek istediğin konularda neler yapmışsınız? Değiştiremeyeceğiniz şeyleri fark etmişsiniz, bu farkındalıkla bu alanlarda nasıl bir davranış, inanç, düşünce yapısı oluşturmuşsunuz? 

  Mutluluğunuzda sizi siz yapan değerlerin, kendinize inancın, kendinize bakışın, kendinizi takdir etmenin, kendinize şefkat duymanın, kendinizi yeterli bulmanız önemli. Şartları kabullenmeyi, olanı kabul etmeniz, hoşunuza gitmeyen duyguları, durumları kabul etmeniz, yapabileceğinize odaklanmanız önemli,etken rol oynuyor. 

 Siz kendinizi ne kadar kabul ediyorsunuz?Kendi takdirinizi nerede, kimin iki dudağı arasında arıyorsunuz? Sizi değerli, yeterli olduğunuzu ne söylüyor? 

  Mutluluğun sizin kabul ettiklerinizle gelir.Geri dönük olarak, geriden noktaları şimdiye doğru birleştirerek, olana şükranla, sahip olduklarınızla, yapabildikleri ize şükranla, teşekkürle gelir. Başkasında olanı takdir ederek kıskanmadan, haset etmeden mutlu olunur. 

  Siz tüm bu anlattıklarım çerçevesinde mutluluğa baktığınız yerden ne söylersiniz? Bu bakış sizi nereye taşıyor, bundan sonra taşıyacak?Kendi mutluluk tanımını ne? Mutluluğun sizdeki anlamı, ifade bulma şekli ne?.... Bu sorularla baş başa bırakıyorum sizi. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendine Hak Gördüğünü Başkasına da Hak Görüyor musun?

     Bencil olmak !Bu hepinizden var.Kimse ben bencil değilim demesin.Hepimizde var bencillik.Bencillikten biri, önce ben sonra sen denen olumlu bencillik.İkincisi,sadece ben ve hiçbir zaman diğeri denmeyen olumsuz bencillik.Sanırım bu iki alanda kendimizi mutlaka göreceğiz.Hangi alanda olduğumuzu farkedeceğiz.    Herkesin kendisine şunu sormasını isterim:"ben kendim için bunu şunu istiyorum ,peki bunu en yakınlarımdan başlayıp hiç bilmediğim insanlara kadar isteyebiliyor muyum"diye.Kendimiz için her istediğimiz bir başkası için ihtiyaç,arzu,mutluluk,huzur olmayabilir.Ancak kendime hak diye görüyorsam oda,onlar da istiyorsa onunda olsun,onda da olsun diyebiliyorsam demek ki olumlu bencil taraftayım.    Toplu yaşamın içindeyiz.İster tek ,aileyle,evli,arkadaşla yaşayalım,apartman,müstakil ev olsun her gün toplu yaşamın içinde nefes alıp veriyoruz.Sadece kendi keyfini düşünüp,"benim tek eğlencem bu"gibi düşüncelerle kendine hak görüp diğerini düşünmeden bunu yapmak o

Nasıl Egoist Olunur?

      Hep ben ,benim,benim dediğim,benim ihtiyaçların,benim arzularım,......gider.Bu tür kelimelerle başlayan her cümle Ego,egoistlik kokar.Baş rolde sadece biz varızdır ,sadece biz.     Hep sahip olma duygusu ,hep en olma,önde olma duygusu tanıdık geliyor mu?İstediğimiz,ihtiyaclarımız için sorun çıkarmak,etrafımızda bulunan bireyleri zorlamak ,onları hiç düşünmemek.Sadece kendi hissetmek,yasamak,sahip olmak istediklerimiz için başkalarını alet etmek,sıkmak,üzmek,kırmak,onlara empati yapmamak.     Başkalarının gözündeki görüntümüz,düşüncedine,tskdirine önem vermek.Bun benlik duygusu için sadece kendimizi düşünmek,kenfimiz için yaşamak.     Sürekli karşındakinin,etrafındakilerden istemek,almak.Senin icin yapılan iyilikleri,güzellikleri değerli bulmamak,"yapmasaydın,etmeseydin "demek.     Sürekli kendi konforunu,luksunu,rahatligini,karnini,tstmsk istediği,sahip olmak istediği şeyler için yaşamak başkasının isteklerini,ihtiyaclarını görmemek.K endi mutsuzluğunu ile başkasını

Dikkat Et, Gözlerin,Beden Dilin Seni Ele Veriyor!

     Dikkat Et!Gözlerin,Bedenin Seni Ele Veriyor! Farkında mısın?        Ne kadar dışarıda ,birileri ile birlikteyken gülücükler dağıtalım,kahkahalar atalım bunların yalan olduğu dönük ,içi gülmekten gözlerden anlaşılıyor.Kahkaha ve gülücükler kestiğinizde duranlığınız sizi hemen ele veriyor.Mış gibi yaparak kendimizi bunlarn oluşturacağı enerjiye sokmak güzel ancak sırıtıyor üzerimizde,yalan olduğu,numara düğü anlaşılıyor.Çünkü içselleştiremiyoruz.O oluşturabileceği manevi ruhani etkiyi anlayarak,algılayarak keşfetmek,deneyimlemek üzere yapmıyoruz.O nedenle yaşayamıyoruz.Kalıcı olmuyor.Kalıcı olabilmesi ya da kendimizi bu moda sokabilmemiz için anlamamız,farkına varabilmemiz önemli.Yapmış olmak için yapmak,tavsiye ediliyor diye yapmak işte o söylenen kelebek veya balayı etkisi yaratır .    Hiç farkında değiliz karşımızdakinin kişiden hoşlanmadığınızın halde gülücük atsak da karşı taraf beden dilimizden,bir bakışımızdan,ses rengimizden anlıyor.Biz anlaşılmıyor sanıyoruz ancak gerçekt