Ana içeriğe atla

Spontanlık ve Yaratıcılıkla El Ele Yürümek

    Spontanlık şimdide,burada olmak.Şimdide,burada olan yaratıcılığını konuşturur.İkisi birleşince bireyler kendi yeteneklerini,becerilerini,potansiyellerini ortaya koyarlar.
    İşinizi yaparken sadece ona odaklanırsanız verimli,kaliteli,kendinizde bir şeyler katarak birlikte s ortaya çıkartırsınız .Ancak beğenilmek için,desinler mantığıyla yaparsanız tam anlamıyla kendinizi işe vermediğinizden yaratıcılığınızı konuşturamazsınız.
   Anın,şimdinin getirdiği koşulları kabul edip o koşulları daha ileri taşımak veya bu koşullarla neler yapabileceğine odaklanıp eyleme dökmek verimli,kaliteli,üretkenliği olan zamanı ortaya çıkarır.
   Mutfağa girip akşam için yemek hazırlarken keyifle,zevkle,tadını çıkartarak bir şeyler hatırlarsanız hem o süreçten keyif alır,süreci deneyimler,yaratıcılığınızı konuşturur,güzel bir yemek ortaya çıkartırsınız.Amaç beğendirmek,"çok güzel olmuş "cümlesini duymak için hareket etmekle o an içinde spontanlıktan,yaratıcılıktan uzaklaşırsınız.Hele "a beğenilir mi,memnun kalırlar mı" gibi benzer düşünceler hem duygu anlamında negatifleyecek hem de davranışlar  anlamında verim sağlamayacak, olacak olanı aşağı çekecektir.
   Yaratıcılığı konuşturmak için spontanlık,spontanlık için yaratıcılık elele işlerse özgün,güzel,kaliteli,o aranan fark yaratan şey ortaya çıkar.Bireyin kendini tamamen vermesi,kaygıya girmemesi ile söz konusu.Çocukların olduğu ve yaşadığı durum buna en güzel örnek.
   Spontanlık esnekleştirir,daha iyi dusunmemizi sağlar,olayları,seçenekleri daha iyi algılatır,fark ettirir.O durum içinde hangi beceri ve yeteneğimizi kullanmamız gerektiğini bize fısıldar.Sezgilerimizi daha iyi dinleyebilir ,duyabiliriz.Her bireyin kendini tam anlamıyla gerçekleştirebilmesi için spontanlığa ihtiyacı var. Spontanlıktan var olan yaratıcılık seviyesini sular seller gibi ortaya döktürür.Zihinsel özgürleşme için spontanlık,anda olmak gerekli.Zihinin özgürlesmesi yaratıcılığı besler.Kendimizi daha iyi ifade ederiz.Kendini ifade etmek te var olan tüm yetenek,beceri ve potansiyeli ram randimai kullan.ak,kullanabilmek.Bu da özgüveni,özdeğeri arttırır.Birey kendini keşfettikçe,kendiyle yüzleştikçe daha çok farkeder,farkındalığa varır.Bu da anı,akışı,şimdiyi yaşatır.Motivasyon,cesaret gelir ardından.Belirsizlik korkusundan arınmak spontanlığa,yaratıcılığa,cesarete,motivasyon taşır.Potansiyelini kullanan,kendini var eden birey yaşamda tatmin,doyum ve denge duygusunu yakalar.Aslında mutlu olduğunu da fark eder.Mutlu olmak için bir nedenin,bir sebebin olması gerekmediğini,illa bir şeyler yapması gerektiğini akış,süreç içinde bunun var olduğunu görür.Spontanlık ve Yaratıcılıkla elele yürümek, bunlara kendini açmak yaşamımızda mucizelere sebep olur.Hayatı kolaylaştırmak hepimizin avucunda duran bir kelebek gibi,sadece farketmek,keşfetmek bunu gerisi çorap söküğü gibi gelir,nehrin yukardan aşağı akması gibi akar hayatımız.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendine Hak Gördüğünü Başkasına da Hak Görüyor musun?

     Bencil olmak !Bu hepinizden var.Kimse ben bencil değilim demesin.Hepimizde var bencillik.Bencillikten biri, önce ben sonra sen denen olumlu bencillik.İkincisi,sadece ben ve hiçbir zaman diğeri denmeyen olumsuz bencillik.Sanırım bu iki alanda kendimizi mutlaka göreceğiz.Hangi alanda olduğumuzu farkedeceğiz.    Herkesin kendisine şunu sormasını isterim:"ben kendim için bunu şunu istiyorum ,peki bunu en yakınlarımdan başlayıp hiç bilmediğim insanlara kadar isteyebiliyor muyum"diye.Kendimiz için her istediğimiz bir başkası için ihtiyaç,arzu,mutluluk,huzur olmayabilir.Ancak kendime hak diye görüyorsam oda,onlar da istiyorsa onunda olsun,onda da olsun diyebiliyorsam demek ki olumlu bencil taraftayım.    Toplu yaşamın içindeyiz.İster tek ,aileyle,evli,arkadaşla yaşayalım,apartman,müstakil ev olsun her gün toplu yaşamın içinde nefes alıp veriyoruz.Sadece kendi keyfini düşünüp,"benim tek eğlencem bu"gibi düşüncelerle kendine hak görüp diğerini düşünmeden...

Nasıl Egoist Olunur?

      Hep ben ,benim,benim dediğim,benim ihtiyaçların,benim arzularım,......gider.Bu tür kelimelerle başlayan her cümle Ego,egoistlik kokar.Baş rolde sadece biz varızdır ,sadece biz.     Hep sahip olma duygusu ,hep en olma,önde olma duygusu tanıdık geliyor mu?İstediğimiz,ihtiyaclarımız için sorun çıkarmak,etrafımızda bulunan bireyleri zorlamak ,onları hiç düşünmemek.Sadece kendi hissetmek,yasamak,sahip olmak istediklerimiz için başkalarını alet etmek,sıkmak,üzmek,kırmak,onlara empati yapmamak.     Başkalarının gözündeki görüntümüz,düşüncedine,tskdirine önem vermek.Bun benlik duygusu için sadece kendimizi düşünmek,kenfimiz için yaşamak.     Sürekli karşındakinin,etrafındakilerden istemek,almak.Senin icin yapılan iyilikleri,güzellikleri değerli bulmamak,"yapmasaydın,etmeseydin "demek.     Sürekli kendi konforunu,luksunu,rahatligini,karnini,tstmsk istediği,sahip olmak istediği şeyler için yaşamak başkasının isteklerini,ihtiyacların...

Dikkat Et, Gözlerin,Beden Dilin Seni Ele Veriyor!

     Dikkat Et!Gözlerin,Bedenin Seni Ele Veriyor! Farkında mısın?        Ne kadar dışarıda ,birileri ile birlikteyken gülücükler dağıtalım,kahkahalar atalım bunların yalan olduğu dönük ,içi gülmekten gözlerden anlaşılıyor.Kahkaha ve gülücükler kestiğinizde duranlığınız sizi hemen ele veriyor.Mış gibi yaparak kendimizi bunlarn oluşturacağı enerjiye sokmak güzel ancak sırıtıyor üzerimizde,yalan olduğu,numara düğü anlaşılıyor.Çünkü içselleştiremiyoruz.O oluşturabileceği manevi ruhani etkiyi anlayarak,algılayarak keşfetmek,deneyimlemek üzere yapmıyoruz.O nedenle yaşayamıyoruz.Kalıcı olmuyor.Kalıcı olabilmesi ya da kendimizi bu moda sokabilmemiz için anlamamız,farkına varabilmemiz önemli.Yapmış olmak için yapmak,tavsiye ediliyor diye yapmak işte o söylenen kelebek veya balayı etkisi yaratır .    Hiç farkında değiliz karşımızdakinin kişiden hoşlanmadığınızın halde gülücük atsak da karşı taraf beden dilimizden,bir bakışımızdan,ses rengimizden anlı...