Mutluluk peşindr koşuyoruz. Mutluluğu bize dayatılan şeylerde elde edeceğimizi sanırken, birilerinin işaret ettiği yerlerde ararken yaşayamadan tüketiyoruz, çünkü kendimiz tükeniyoruz.Oysa tüketilecek bir şey değil. Yaşanacak, hissedilecek bir şey. Biz kendimizi duymadığımız için, hep başka yerlerde, başka insanlarda, önümüze konanlarda, dayatılanlarda, ruhumuzla özümüzle eşleşmeyen şeylerde arıyoruz. Oralarda çıkarmaya çalışıyoruz. Sizce de böyle değil mi?
Filozoflardan:
Epikuros:"Mutlu olmak, bilgeliği aramak ve mutsuzlukları nedenleri olan korkuları ve sıkıntıları tanımaktır."
"Ölümden korktuğumuz için acı çekmekten korktuğumuz için ve boş inançlı olduğumuz için mutsuz oluruz. Ölümsüz olmadığımız için üzülürüz ve başımıza gelecek şeyleri düşünürüz sürekli. Sürekli acı çekmekten korkarız, dışımızdaki güçlerin hayatımızı etkilediğini düşünürüz. Bu bizi boş inançlara götürür. Mutlu olmamak için her türlü malzeme vardır elimizde. Ama bütün bunlar cehaletten kaynaklanır. Dünyanın nelerden ve nasıl oluştuğunu bilseydik korkmak için bir nedenimiz olmazdı. "
" Hiçbir zaman olmayacak şeyi düşünmeyi bırakalım ve olmayacak korkulardan kurtulalım kendimizi. Her şey atomlardan oluştuğuna göre ölümüöüzle birlikte ruhumuz da dağılacaktır....... Dolayısıyla korkmak ve mutsuz olmak için hiçbir neden yoktur. "
Epiktetos:" Mutsuzuz çünkü dünyanın tatmin edici olmadığını düşünüyoruz. Arzularımıza daha uygun olduğundan daha iyi olduğunu düşündüğümüz bir dünya tasavvur ediyoruz sürekli. Ağlayacağım dünyanın düzenini anlamaya çalışmak ve birey olarak bu bütüne, bu dünya düzenine dahil olduğunu kavramak çok daha yararlıdır. Dolayısıyla yakınmayalım hiçbir şeye yaramaz. Ama dünyayı olduğu gibi kabul edelim ve sevelim. "
"Aklını kullanan insanın, kendisine bağlı olan ve olmayan şey arasındaki farkı anlaması gerekir. Şu halde dünya bizim değiştiremeyeceğimiz bir gerekliliği tabidir. Dolayısıyla mutlu olmanın en iyi yolu hayal gücümüzün çılgınlıklar içinde kaybolmak ve elimizde olan şeyleri, düşüncelerimizi ve hayallerimizi denetlemektir."
" Her şeyi yerli yerine oturtmak ve kabul etmek gerekir. Bizi, nesnelere ve olaylara önem vermeye götüren şey, düşüncelerimiz ve kanılarımızdır."
" Evren'i oluşturan bütünle yani dünyayla uyumlu yaşamak, insanın kendisiyle uyumlu yaşamasıdır. Çünkü insan, evrenin bir parçasıdır. Ama insan aynı zamanda yine evrenin parçaları olan başkalarıyla da uyumlu yaşamalıdır.Bilge kişi kendisine ters gelen bir şeyle karşılamaz, dolayısıyla sonsuz bir özgürlükten ve gerçek bir mutluluktan yararlanır. "
" Dünyaya sempatiyle bakmayı gerektirir. Akıl ve irade alıştırmasıdır bu. Yaşamak bizim payımıza düşen kişiliği oynamaktır. Yaşamak;insanın kendisi ve dünya, kendisi ve ötekiler arasında bir uyum denemesi yapmasıdır. "
Filozoflardan:
Epikuros:"Mutlu olmak, bilgeliği aramak ve mutsuzlukları nedenleri olan korkuları ve sıkıntıları tanımaktır."
"Ölümden korktuğumuz için acı çekmekten korktuğumuz için ve boş inançlı olduğumuz için mutsuz oluruz. Ölümsüz olmadığımız için üzülürüz ve başımıza gelecek şeyleri düşünürüz sürekli. Sürekli acı çekmekten korkarız, dışımızdaki güçlerin hayatımızı etkilediğini düşünürüz. Bu bizi boş inançlara götürür. Mutlu olmamak için her türlü malzeme vardır elimizde. Ama bütün bunlar cehaletten kaynaklanır. Dünyanın nelerden ve nasıl oluştuğunu bilseydik korkmak için bir nedenimiz olmazdı. "
" Hiçbir zaman olmayacak şeyi düşünmeyi bırakalım ve olmayacak korkulardan kurtulalım kendimizi. Her şey atomlardan oluştuğuna göre ölümüöüzle birlikte ruhumuz da dağılacaktır....... Dolayısıyla korkmak ve mutsuz olmak için hiçbir neden yoktur. "
Epiktetos:" Mutsuzuz çünkü dünyanın tatmin edici olmadığını düşünüyoruz. Arzularımıza daha uygun olduğundan daha iyi olduğunu düşündüğümüz bir dünya tasavvur ediyoruz sürekli. Ağlayacağım dünyanın düzenini anlamaya çalışmak ve birey olarak bu bütüne, bu dünya düzenine dahil olduğunu kavramak çok daha yararlıdır. Dolayısıyla yakınmayalım hiçbir şeye yaramaz. Ama dünyayı olduğu gibi kabul edelim ve sevelim. "
"Aklını kullanan insanın, kendisine bağlı olan ve olmayan şey arasındaki farkı anlaması gerekir. Şu halde dünya bizim değiştiremeyeceğimiz bir gerekliliği tabidir. Dolayısıyla mutlu olmanın en iyi yolu hayal gücümüzün çılgınlıklar içinde kaybolmak ve elimizde olan şeyleri, düşüncelerimizi ve hayallerimizi denetlemektir."
" Her şeyi yerli yerine oturtmak ve kabul etmek gerekir. Bizi, nesnelere ve olaylara önem vermeye götüren şey, düşüncelerimiz ve kanılarımızdır."
" Evren'i oluşturan bütünle yani dünyayla uyumlu yaşamak, insanın kendisiyle uyumlu yaşamasıdır. Çünkü insan, evrenin bir parçasıdır. Ama insan aynı zamanda yine evrenin parçaları olan başkalarıyla da uyumlu yaşamalıdır.Bilge kişi kendisine ters gelen bir şeyle karşılamaz, dolayısıyla sonsuz bir özgürlükten ve gerçek bir mutluluktan yararlanır. "
" Dünyaya sempatiyle bakmayı gerektirir. Akıl ve irade alıştırmasıdır bu. Yaşamak bizim payımıza düşen kişiliği oynamaktır. Yaşamak;insanın kendisi ve dünya, kendisi ve ötekiler arasında bir uyum denemesi yapmasıdır. "
Yorumlar