Ayşegülimamoğlukoçlukakademisi

           Dört mevsim yağmur var.Yagmur benim için bereket,güzellik.Yağmurda ıslanmayı severim.Paçam,saçım,çantam,pantolonum,montum,kabanım ıslanmış takılma.Olsun derim bu da aynı bir keyif,güzellik.Yürürken yanımdan geçen araba su birikintisini üstüme sıçratsın sinirlenmem."Dikkat edebilir etmiyor burası Türkiye burası İstanbul".Bizim ülkemizde direksiyon başındakiler böyle.Siz böyle bir durumda öfklenirmisiniz,öfkelenip bir anda denetimi kaybeder bağırır,çağırır mısınız? Ya da özdenetiminizi yapar sakin mi kalırsınız?Burada da seçenekler var ve hangi seçenekte olacağımız bize bağlı.     Yağmur bazen hiç inandığımız bir anda da yagıp ıslatabilir bizi.O gün belki saçımıza fön çektirdikleri,belki süet ayakkabı giydik,belki kır düğünü mü var ve bir anda bardaktan boşalır gibi yağdı.Ne yaparsınız bu durumda?Bunun eğlence ,macera,zenginlik,bereket hatta izlediğiniz bir filmin karesi gibi düşünüp güler,mutlu,huzurlu olmayı mı tercih edersiniz?Yoksa ...

     Her şey iletişimle başlayıp bitiyor.Her gün iletişim var.İletisim doğduğumuz anda başlıyor.Ancak kimimiz iletişimde etkili iken Kimimiz değil.İletişim bizim dünyamızın koşullarını etkiliyor.Bunu farkdelim!  Kendimizle,çocuğumuzla,esimizle,ebeveynlerimizle,ailemizle,büyüklerimizle,ahbaplarla,dostlarla,arkadaşlarla,komşularla,iş arkadaşlarızla,ortağımızla ve pek çok kişi,şeyle iletişim kuruyoruz,ilişkideyiz.Etkili,duygusal,sosyal zekanın,empatinin,ahenkli,iş birliği,sevgi,saygının olduğu iletişim mutluluk,huzur,tatmin,doyum veriyor,.    İletişim kendimizi ifade ettiğimiz bir alan.Yazılı,sözlü,jest,mimiklerle,edalarla,göz,kas işaretleri,bedenimiz iletişim araçlarımız.İletisi de karşılıklı ahenk,uyun,iş birliği empatiden,duygusal,sosyal zekanın kullanımıyla oluyor.Bunun başı dinlemek Duymak icin değil anlamak için dinlemek.Kelimeleri,sesleri duymak değil dinlemek.Fikir söylemek,yorum yapmak,akıl vermek,söz kesmnek için değil dinlemek.Dinlemek karşı taraf...

 Belirsizlik her an,her saat,her gün olan bir durum.Her şeyde var.En emin olduğumuz şeylerde bile.O zaman belirsizliği kaosa döndürmek niye ?    Belirsizliği sevmememizin sebebi yönetme,hükmetme,kontrol etme isteğimiz,kaygılarımız,endişelerimiz,güvensizliğimiz olabilir değil mi?Ucu, başı,sonu belli olan şeyleri bilmek bize ne hissettirir?Bilmemek ne hissettirir?Yeni heyecan,merak,keşif daha güzel değil mi?Süprizlerle karşılaşmaya açık değil miyiz?Süprizlerden korkuyoruz değil mi?Aslında doğuştan her birimiz yeni duruma adapte olma,kontrol edebilme yeteneğine sahibiz.    Belirsizliği sevebilirsek mucizeleri görürüz,zenginliği görürüz. Mükemmelliyetçi yapı belirsizliği sevmez.K kontrol etmeyi,yönetmeyi sever.Belirsizlikten hoşlanmaz,kaos yaratır kendine.   Belirsizliği macera,süpriz,yenilik,hiç görmediğiniz,bilmediğiniz bir şehri keşfetmek,ilk defa trecking yapmak,ilk defa dalmak ve bunun gibi düşünürsek severiz,kaosa döndürmeyiz.Kaosu yaratan biziz .Kaos ...

  Hepimizin bulunduğun bir A noktası ve ulaşmak,varmak istediğimiz B noktası var.Konu iş,kariyer,finans,sisgal hayat,ilişkiler,eğlence,sağlık,fiziksel,ruhsal,duygusal,zihinsel,kişisel özellikler gibi ne olursa olsun hep varmak,ulaşmak istediğimiz zirve,nokta var.    Zirve,nokta ne ise o yolda alacağınız her adım bir yenilik ,bu da bir değişim getirir.Fiziksel,zihinsel,duygusal,ruhsal değişim yaşanır.Eylemlerimiz bizim dünyamızı değiştirmemize yardımcı olur.H er bir değişim hayatın mucize olduğunu mucize denen şeyin ütopik şeylerde olmadığını fark ettirir.Zenginlikte,oarada,malda,mülkte saklı olmadığını bunlarınuvizrler içi de araç olduğunu keşfettirir.    Yapmaktan korktuğumuz ,ertelediğimiz şeyleri ,hep yapmak isteyip yapmadığımı şeyleri hayatımıza katarak dünyamızda ,kendimizde değişim yaratırız.Yeni şeyler öğrenerek,yeni beceriler,yetenekler kazanarak değişimlerin kendisini,süreci deneyimler ve yaşarız.Arkaya bakarak değişim gelmez.Anda kalıp önceliklerimiz...

  Arkana bakıyorsun sürekli farket bunu.Hep arkanda zihnin,gözün,duygun,ruhun.Hep dünde,geçmiştesin.Arkana bakarak ne kadar mutluluk,huzur elde ettin?Arkana bakma sana şimdiye kadar ne kattı,ne sundu?Yüzleş bununla.    Arkana bakma seni mutlu,huzurlu eden anları,olayları,insanları hatırlamak,anmak için sağlıklıdır.Seni mutlu,huzurlu kılan anları anımsamak sende iyi duygular uyandırır.Ancak olumsuz adlandırdığın anlara,hikayelere bakıyorsan mutsuz,huzursuz olursun.Üzülürsün,strese,korkuya,endişeye gidersin.Karamsarlaşırsın.Pişmanlık,keşke duygularını yaşarsın.Bunları bırakmak için bakıyorsan tamam.Bırakamıyor, sürekli arkana baktığında suçluluk,pişmanlık,keşkeler yaşıyorsan günün,günlerin karanlık,enerjisiz,ruhsuz olur.   Arkana baktığında alacağın dersleri al,onların seni geliştirmesine izin ver ve bırak.Bunu yapmaya başladığım noktada huzura,mutluluğa ,tatmine adım atarak yaklaşmış olursun.    Arkana bakma ana ve önüne bak.Önüne bakarken anı kaçırmayın....

     Kıskançlık,haset,kin,kibir,korku öfke,nefret,hırs,açgözlülük hakimse seçebiliyoruz muyuz yeterince?Yeterince sevgi ne demek?Sevgi Bu duygularla var olabilir mi ruhumuzda?Bu olumsuz duygular varken sevmeye,sevgiye varılabilir mi?   Sevgi kıskançlık,hırs,açgözlükle,kibirle,korkuyla birlikte yürüyemez.Bunların olduğu yerde sevgi,şefkat hoşgörü ilgi kaybolur.     Kıskançlık ,hırs açgözlülük,kibir,kin karşımızdakileri zarar verdirir.Sevgi zarar verir mi?Sevgi varsa iyi niyet,huzur,mutluluk vardır.Sevgi mış gibi olmaz.Sevgi gerçektir.Sevgi süreklidir,yaşar,hareketlidir.Ona ulaşmak kolay,yaşatmak,sürdürmek te.Koskançlık açgözlülük,hırs,korku sevgi gözümüzü kapatır.Sevgi kapımız kısılır.    Sevgi özgürlüktür.Özgürlük ,vazgeçme ve feda etmenin ötesinde bir şey.Kalıplar,inançlar,korkular,kıskançlıklar,hırslar bizde sevgiyi azalttığı gibi gözümüzü kör eder.Korkarız,güvenmeyiz.Çaresizlik duygusu yerleşir.Özgürlük sevgiyi barındırır.Özgür olmak kaçıp k...

  Bizi harekete geçiren şey ne?Duygular?Duygular için yaşıyor,bir şeyler yapıyoruz.Yaşamak,tatmak,ulaşmak,varmak,sürdürmek istediğimiz,ihtiyaç duyduğumuz duygular var.    Tüm inançlar düşüncelere,düşünceler duygulara dönüyor.Ne tavır gösterirsek gösterelim,ne düşünürsek düşünelim,neye inanırsanız inanalım duygular için varlık gösteriyoruz.     Korku,endişe,güvensizlik,yetersizlik,değersizlik,mutluluk mutsuzluk,huzur huzursuzluk,güven,cesaret,motivasyon motivasyonsuzluk ,ve pek çok seyle ilişkideyiz.İlişki içine girmek ve daim kılmak amacımız.Misyon,vizyon ne varsa hep duygu ilişkisinden kaynaklı.Çünkü bize daimi kılınacak,yaşayacağımız duygular var ucunda.     Fizyolojik ,yeme,içme,kalacak yer ihtiyacımızın karşılanması,bu anlamda güvende olmak bize mutluluk,huzur ,güven verir.Aidiyet duygusunu yaşamak,sevilmek,sayılmak,kendimizi gerçekleştirmek bize tatmin,doyum,cesaret,değerlilik,yeterlilik,özgüven ,huzur yaşatır.Bunların devamlı,sürdürülebilir ol...

  Her şeyle ilişkimizde var farkında mıyız?Maddi manevi yaşamın içinde mevcut olan her şeylevilişkideyiz.Nitelik nicelik olan her şeyle ilişkimiz akıp sürüyor.    Finansla,işle,mesleklerle,sosyal hayatla,bireylerle,sevdiğimiz sevmediğini ne varsa,ihtiyaç duyduğumuz her şeyle,kitapla,resimle,müzikle,sporla,yürüyüşle,mutfakla,kahveyle,çayla,çikolatayla,doğayla,agaçla,denizle,güneşle,yağmurla,d üşüncelerimizle,duygularımızla,tavırlarımızla ,beş duyuyla algıladıklarımızla ,vs.,pek çok şeyle ilişki içindeyiz.    Her gün ilişkimiz devam ediyor.Bazen değişiyor bazen aynı şeylerle sürüyor.Ancak her şeyle ilişki içindeyiz deyiz bunu algılama,farket,keşfet.O anda her ne yapıyorsan onla ilişki ve iletişimde sin.İlişkini belirleyen sensin .İster iter ister çekersiniz.İster severdim ister sevmezsin.Gururunla,kibirinle,egonla,hırsınla ilişkideysen objektif olamazsın.Aşırı mütevazı,aşırı alçak gönüllü olarak ta objektif olamazsın.İlişkinin sınırını sen çizersin.Senle başlar ...

    Pek çoğumuz Sıkışmışlık,bunalmuslik içinde gidip geliyoruz.Sağa ,sola,geriye ,öne dönüyoruz ancak sıkışmışlık,o tatminsizlik,huzursuzluk yakamızı bırakmıyor.Özgür olduğumuzu hissetmek,özgürlük ruhunu yaşamak istiyoruz değil mi? Keşkeler,pusnablıklar,sucluluk,suçlamalar,yargılamalar,sikayet etmeler,dırdırlar,sanmalar,beklentilerle dolu yaşamın içinde sıkışır düşünceler,duygular,beden ve ruh.Özgürleşmek isteriz.Sihirli bir değneğin,birinin bizi gelip bu durumların içinden çıkıp almasını isteriz.Kendimizin bir şey yapamayacağını inanırız.Çözüm için içimize değil dışımızda bakarız.Bizden daha iyi olduğunu sandığımız kişilerin imkanlarına gıpta ile bakarız kıskanırız ya da karamsarlaşırız.    Oysa her sorunun,her sıkısmışlığın bir çözümü olduğunu düşünmemiz,akıl etmeyi,karaları başlarız.Ne zaman ki beleşi,belesciligi terk edip kendi cesaretinizin,mitivasyonumuzu,özgüvenimizi,enerjimizi toplar çözmek,secenekleri görmek,seçenekler üretmek için çaba harcar eyleme geçer...

 Kendini seviyor musun?Kendini değerli buluyor musun?Kendine saygı duyuyor musun?     Sürekli düşüncelerine anını yaşamadan gün mü tüketiyorsun?Geçmişinle ilgili keşken,pişmanlıklarından çıkamıyor musun?Gelecekle ilgili hesapların,endişelerin bir türlü bitmiyor mu?   Kendini sürekli suçluyor musun?Her sana söyleneni,her yapılan tavrı kişisel mi algılıyorsun?     Zannetmeler,sanmalar ve beklentilere dolu senoryaların mı var?Kendi kendine anlaşmalar yapıp hep karşı tarafın senle ilgilenmesini,sevgi,saygı göstermesini mi arzu ediyor ve bekliyorsun?    Ekşi yanlarına barışamıyor ,güçlü yanlarını kabul etmiyor musun?Hep kendini kıyaslıyor musun birileriyle?     Çok mu hırslı,egolusun?Kibirli,gururlusun,mükemmelliyetçisin?       Hayır demek isterken diyemiyor musun?Daha zengin,saglıklı ilişkiler kurmak isterken kendini kavga,anlasmazlık içinde mi buluyorsun?     Huzur ve mutluluk veren şeylere daha çok zaman ayı...