Ana içeriğe atla

Kaygılarımız Huzurun ve Mutluluğun Önünde Bir Engel Değil mi?

  Yaşamın içinde birilerinin tavırları,düşüncelerimiz,başkalarının düşünceleri,yaşadığımız olaylar,maruz kaldıklarımız kaygılanmamıza sebep oluyor,olabiliyor.
  Peki kaygı kontrol edilemez bir şey mi? Kaygıyı hissetmek durumunda mıyız?Kendimizi sürekli kaygı çemberi içine sokmamızın sebebi ne?
   Çogumumuz kendimizi daha olay gerçekleşmeden kaygıya,strese sokarız.Kimimiz olay olduğunda ,kimimizse olay öncesinde ya da esnasında çözüme odaklanır ,durumu kabul eder,"en kötü ne olabilir"der.Kaygıyı ve stresi kontrol edebiliyor.
  Bugün sizi ne kaygıya soktu?Kaygıya girmenizin sebebi ne? Olay,söz ya da kişinin davranışı sizi nasıl etkiledi? O an huzurunuzla aranıza giren ne? Bunun olmaması için nasıl farklı davranabilirsiniz?Neyi bilmeniz sizin kaygılanmanızın, mutluluğunuzun ve huzurunuzun lekelenmesine engel olur?
    Kaygıdan besleniyor olabilir misiniz? Acı,acıtasyon,arabesk,öfke,negatif elektrik  duygusal iniş çıkışa, ruhsal enerji seviyenin inip çıkması hoş mu geliyor?Atraksiyon,adrenalin icin bir şey mi yapmanız gerektigi düşüncesi ve hissi veriyor?
  Kaygılabma ile,stres yaratan ,mutsuzluk,huzursuzluk duygusu yaratan nedenlerle yüzleşmek ,keşfetme yolculuğuna çıkmak  iyi gelibilir degil mi?
   Ya gerçekten mutluyken,huzurluyken bundan korkup stresi,kaygıyı kendimize bilinçli yaşatıyorsak?Sürekli,daim olmasının mutluluk ve huzurun haksızlık ,hakkımız olmadığı düşüncesindeysek .Bunu kesfettigimizde,farkına vardığınızda kendimize yeni bir huzur,mutluluk kapısı aralamıştır oluruz Yeni bir dinamik yaratırız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendine Hak Gördüğünü Başkasına da Hak Görüyor musun?

     Bencil olmak !Bu hepinizden var.Kimse ben bencil değilim demesin.Hepimizde var bencillik.Bencillikten biri, önce ben sonra sen denen olumlu bencillik.İkincisi,sadece ben ve hiçbir zaman diğeri denmeyen olumsuz bencillik.Sanırım bu iki alanda kendimizi mutlaka göreceğiz.Hangi alanda olduğumuzu farkedeceğiz.    Herkesin kendisine şunu sormasını isterim:"ben kendim için bunu şunu istiyorum ,peki bunu en yakınlarımdan başlayıp hiç bilmediğim insanlara kadar isteyebiliyor muyum"diye.Kendimiz için her istediğimiz bir başkası için ihtiyaç,arzu,mutluluk,huzur olmayabilir.Ancak kendime hak diye görüyorsam oda,onlar da istiyorsa onunda olsun,onda da olsun diyebiliyorsam demek ki olumlu bencil taraftayım.    Toplu yaşamın içindeyiz.İster tek ,aileyle,evli,arkadaşla yaşayalım,apartman,müstakil ev olsun her gün toplu yaşamın içinde nefes alıp veriyoruz.Sadece kendi keyfini düşünüp,"benim tek eğlencem bu"gibi düşüncelerle kendine hak görüp diğerini düşünmeden...

Nasıl Egoist Olunur?

      Hep ben ,benim,benim dediğim,benim ihtiyaçların,benim arzularım,......gider.Bu tür kelimelerle başlayan her cümle Ego,egoistlik kokar.Baş rolde sadece biz varızdır ,sadece biz.     Hep sahip olma duygusu ,hep en olma,önde olma duygusu tanıdık geliyor mu?İstediğimiz,ihtiyaclarımız için sorun çıkarmak,etrafımızda bulunan bireyleri zorlamak ,onları hiç düşünmemek.Sadece kendi hissetmek,yasamak,sahip olmak istediklerimiz için başkalarını alet etmek,sıkmak,üzmek,kırmak,onlara empati yapmamak.     Başkalarının gözündeki görüntümüz,düşüncedine,tskdirine önem vermek.Bun benlik duygusu için sadece kendimizi düşünmek,kenfimiz için yaşamak.     Sürekli karşındakinin,etrafındakilerden istemek,almak.Senin icin yapılan iyilikleri,güzellikleri değerli bulmamak,"yapmasaydın,etmeseydin "demek.     Sürekli kendi konforunu,luksunu,rahatligini,karnini,tstmsk istediği,sahip olmak istediği şeyler için yaşamak başkasının isteklerini,ihtiyacların...

Dikkat Et, Gözlerin,Beden Dilin Seni Ele Veriyor!

     Dikkat Et!Gözlerin,Bedenin Seni Ele Veriyor! Farkında mısın?        Ne kadar dışarıda ,birileri ile birlikteyken gülücükler dağıtalım,kahkahalar atalım bunların yalan olduğu dönük ,içi gülmekten gözlerden anlaşılıyor.Kahkaha ve gülücükler kestiğinizde duranlığınız sizi hemen ele veriyor.Mış gibi yaparak kendimizi bunlarn oluşturacağı enerjiye sokmak güzel ancak sırıtıyor üzerimizde,yalan olduğu,numara düğü anlaşılıyor.Çünkü içselleştiremiyoruz.O oluşturabileceği manevi ruhani etkiyi anlayarak,algılayarak keşfetmek,deneyimlemek üzere yapmıyoruz.O nedenle yaşayamıyoruz.Kalıcı olmuyor.Kalıcı olabilmesi ya da kendimizi bu moda sokabilmemiz için anlamamız,farkına varabilmemiz önemli.Yapmış olmak için yapmak,tavsiye ediliyor diye yapmak işte o söylenen kelebek veya balayı etkisi yaratır .    Hiç farkında değiliz karşımızdakinin kişiden hoşlanmadığınızın halde gülücük atsak da karşı taraf beden dilimizden,bir bakışımızdan,ses rengimizden anlı...