İstanbul Sonbaharında Bir Arife Günü
Bulutun gökyüzünde hakimiyetini gösterdiği , güneşin bulut altında hafiften gülümsediği İstanbul'da arife gününe Galata oradan da Karaköy yolculuğu ile başlayarak saatlere doğru yürüdüm.
Karaköy'de bir buluşma gerçekleştirip naif,küçük bir mekenda müzik eşliğinde dekoratif tabaklarla masa döşenerek servis edilen leziz kahvaltılıklarla şenlendi,keyiflendi,afiyetli oldu.Güler yüzü ve profesyonelliği her halinden anlaşılan görevli beyfendi çok güzel karşıladı,ilgilendi,huzurludakikalr,saatleri kovaladı ve ağız tadıyla arife gününün kahvaltısı sonlandı.
Kahvaltı sonarsında hafif bir rüzgar çıkmış ama biz yolculuğumuzu Karaköy'de sürdürüp küçük bir tur atıp Sirkecideki 1864' ten beri var olan tarihi Hafız Mustafa lokum mekanında lokum eşliğinde günün kahvesi içildi ağız tadıyla,şükür ile.
Kahve molasından sonra Çemberlitaş'a doğru seyir başlayarak yol üzerindeki takıcılar,halıcılar ziyaret edildi, incelendi Çemberlitaş'a kadar.Orada bir iş hanı ziyaret edildi ve sonrasında Asma altında mola verildi .Küçük masalar üzerine keşandan örtüler ve küçük sandalyeler eşliğinde oluşturulmuş asma altı mekanda çaylar yudumlanıp ,dinlenildi.Bizimle birlikte burada yer alan insanlar farklı ülkelerden gelmiş turistlerdi.Şöyle bir otururken hepsine göz gezdirdim.İstanbul'da olmak,Asma altı mekanında olmanın keyfi,Türk usulu çay içmenin hazzı vardı sanki.Hepsinin güzel enerjileri vardı.
Asma altından ayrılıp Çemberlitaş'tan Yeni Camiye doğru yürüdük.Bu arada yolda geçerken gördüğüm bazı kişilerin arife koşuşturma içinde olduğunu ,turistlerin hafif serinliğe rağmen tarihin kokusunun,dokusunun yoğun olduğu bu bölgeyi terk etmediğini,üç yüz altmış beş gün yaşayan bir bölge olarak varım dediğini duydum,gördüm,hissettim.
İsterse insan İstanbul'da bir arife gününü,bir sonbaharı,bir gününü akbil,sırt çantasına koyacağı sandviç,su ile güzelliklere bakmaya,görmeye doğru yolculuk yapabilir.
İnsan isterse ; yaşamı içinde öze dokunan arı olabilir .Sevgi dolu,şefkatli,hoşgörülü,gülümsemeyen bir yüzü güldüren ,morali bozuk bir kalbe neşe veren,girdiği her ortama sevgi,huzur,enerji katan olabilir.
İnsan isterse;elindekileri görüp ,şükredip mutluluk,huzur duyabilir.İsterse her zaman yardımsever,iyiliksever,el uzatan,kucaklayan,şefkati,sevgiyi sunan,öğreten,öğrenen ,hizmet eden olabilir.
İnsan isterse ;iyi dost,arkadaş,evlat,anne,baba,eş,kardeş,abla,abi,yeğen,kuzen,teyze,hala,amca,dayı,yenge,dede,anneanne,babaanne ,çalışan,iş veren,yönetici,lider,öğretmen,öğrenci,iş adamı,iş kadını,bilim adamı olabilir.
İnsan isterse;kendini tanıyabilir,ne istediğine karar verip ,ne için mücadele etmek istiyorsa onun için yola çıkıp ,özveri ile çalışarak mutlu,huzurlu,sağlıklı,bereketli,incilerle dolu yaşam sürebilir.Yaşadığını fark ettiğinde elindeki incilere sahip çıkıp yoluna devam edebilir,yolculuğunda incileri çoğaltabilir.
İnsan isterse;yağmur,çamur,kar,soğuk,rüzgar,fırtına ,of ,uf demeden, başkalarına bakmadan felsefesi ile iyi hayattan anladığı ile başkasından daha iyi hayata sahip olmak için savaşmadan,hırs,ego yapmadan gülümseyerek her zaman varlığı ile varlığına moral katıp hayat yolculuğuna,seyri seferine harikulade devam edebilir.
İnsan eğer ki isterse bir kişinin hayatına dokunup bu ağı zincirleme yağabilir.İsterse neler olur,neler görür,neler anlar,neler yaşar.
Yorumlar