Ana içeriğe atla

Gelenek, Göreneklerin Farklı Kültürdeki Eşler Nedeniyle Evliliğe Etkisi

Türkiye' de doğmuş ,büyümüş,yetişmiş erkek ve kadın arasında yetiştirilen,büyütülen gelenek-göreneklerden dolayı kültür farklılıkları oluyor . Bu durum bazen çiftler arasında çatışmaya sebep olabiliyor.
  Nasıl mı?Bölge farklılıklarından kaynaklı örf ve adetler,büyük şehirde yetişmiş ile küçük ,daha kapalı şehirde yetişmiş olma,muhafazakar aile ile sosyalist ailede yetişmenin getirdiği farklılıklar,daha esnek,hoşgörülü,kuralları duruma göre genel  ahlak,etik  değerleri ,prensip ve ilkeleri aşmamak şartı ile esnetebilme yetisine ,görüşüne sahip olan ile buna tamamen kapalı olan arasındaki farklılıktan kaynaklı çatışma,hayata bakış felsefeleri sebep oluyor.
   Bir Türk erkeği yabancı kültürden gelen ve bizimle bağdaşık,ortak tek bir özellik taşımayan hanımlarla evlendiklerinde bu çatışmalar olmuyor gibi,ya da bize dışardan mı öyle görünüyor bilmiyorum ama bu evliliklerin yakın çevremde gözlemlediğim kadarı ile daha iyi ,sağlıklı yürüdüğünü gördüm.Aynısı kendi ülkemizde farklı kültürlerde yetişmiş iki Türk evladı arasında da olabilir. İki yabancının sağladığı uyumu bizim ülkemizde farklı yetişmiş iki kültür insanı da yapabilir. Erkek;''Ben ata erkil toplumun adamıyım böyle olacak'' demese çatışmalar aza iner.
   Kişilerin bir de bakış açıları burada etken.Her iki taraf birbirine  anlayışlı olursa  kültür farklılığı da sorun olmaz.Bayramlarda illa anne-baba ziyaret edilecek,ya da farklı bir adedin   baskı yapılmaz .İsteyen ziyaretini yapar ,isteyen başka bir şey.Ya da bu ziyaretler illa bayramda yapılmak zorunda değil ,başka bir dönemde  yapılabilir.Seçeneği oluşturmak,üretmek ,teke indirgirgememek gerekir.Yapıcı ve çözümcü yaklaşım eşler arasında iletişimi iyiye yönlendirir.
   Eşlerden biri arkadaşları ile bir şeyler yapmak istiyorsa yapabilmeli,annesine ,kardeşine gidip kalabilmeli,diğer eşte kendi isteği doğrultusunda(bencillik yapmadan diğer atarfı da düşünerek) istediğini yapabilmeli.Bunlar çiflere serbest,özgür,nefes alma alanları oluşturur.Hep birbirinin dizinin ,burnunun dibinde olması gerekmez.Bağımlılık şart değil.Sevgi varsa güven vardır,güven varsa sevgi vardır.Kimse kimseyi sıkmasın.Eşlerden biri diğerini  bunaltırsa  diğerini kendinden uzaklaştırır.
  Gelenek ve görenek farklı da olsa ,farklı tinsel anlayış içinden de gelse  iletişimde anlayış,hoşgörü,sevgi,şefkat bu farklılığı çok güzel bir uyuma döndürür.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendine Hak Gördüğünü Başkasına da Hak Görüyor musun?

     Bencil olmak !Bu hepinizden var.Kimse ben bencil değilim demesin.Hepimizde var bencillik.Bencillikten biri, önce ben sonra sen denen olumlu bencillik.İkincisi,sadece ben ve hiçbir zaman diğeri denmeyen olumsuz bencillik.Sanırım bu iki alanda kendimizi mutlaka göreceğiz.Hangi alanda olduğumuzu farkedeceğiz.    Herkesin kendisine şunu sormasını isterim:"ben kendim için bunu şunu istiyorum ,peki bunu en yakınlarımdan başlayıp hiç bilmediğim insanlara kadar isteyebiliyor muyum"diye.Kendimiz için her istediğimiz bir başkası için ihtiyaç,arzu,mutluluk,huzur olmayabilir.Ancak kendime hak diye görüyorsam oda,onlar da istiyorsa onunda olsun,onda da olsun diyebiliyorsam demek ki olumlu bencil taraftayım.    Toplu yaşamın içindeyiz.İster tek ,aileyle,evli,arkadaşla yaşayalım,apartman,müstakil ev olsun her gün toplu yaşamın içinde nefes alıp veriyoruz.Sadece kendi keyfini düşünüp,"benim tek eğlencem bu"gibi düşüncelerle kendine hak görüp diğerini düşünmeden...

Nasıl Egoist Olunur?

      Hep ben ,benim,benim dediğim,benim ihtiyaçların,benim arzularım,......gider.Bu tür kelimelerle başlayan her cümle Ego,egoistlik kokar.Baş rolde sadece biz varızdır ,sadece biz.     Hep sahip olma duygusu ,hep en olma,önde olma duygusu tanıdık geliyor mu?İstediğimiz,ihtiyaclarımız için sorun çıkarmak,etrafımızda bulunan bireyleri zorlamak ,onları hiç düşünmemek.Sadece kendi hissetmek,yasamak,sahip olmak istediklerimiz için başkalarını alet etmek,sıkmak,üzmek,kırmak,onlara empati yapmamak.     Başkalarının gözündeki görüntümüz,düşüncedine,tskdirine önem vermek.Bun benlik duygusu için sadece kendimizi düşünmek,kenfimiz için yaşamak.     Sürekli karşındakinin,etrafındakilerden istemek,almak.Senin icin yapılan iyilikleri,güzellikleri değerli bulmamak,"yapmasaydın,etmeseydin "demek.     Sürekli kendi konforunu,luksunu,rahatligini,karnini,tstmsk istediği,sahip olmak istediği şeyler için yaşamak başkasının isteklerini,ihtiyacların...

Dikkat Et, Gözlerin,Beden Dilin Seni Ele Veriyor!

     Dikkat Et!Gözlerin,Bedenin Seni Ele Veriyor! Farkında mısın?        Ne kadar dışarıda ,birileri ile birlikteyken gülücükler dağıtalım,kahkahalar atalım bunların yalan olduğu dönük ,içi gülmekten gözlerden anlaşılıyor.Kahkaha ve gülücükler kestiğinizde duranlığınız sizi hemen ele veriyor.Mış gibi yaparak kendimizi bunlarn oluşturacağı enerjiye sokmak güzel ancak sırıtıyor üzerimizde,yalan olduğu,numara düğü anlaşılıyor.Çünkü içselleştiremiyoruz.O oluşturabileceği manevi ruhani etkiyi anlayarak,algılayarak keşfetmek,deneyimlemek üzere yapmıyoruz.O nedenle yaşayamıyoruz.Kalıcı olmuyor.Kalıcı olabilmesi ya da kendimizi bu moda sokabilmemiz için anlamamız,farkına varabilmemiz önemli.Yapmış olmak için yapmak,tavsiye ediliyor diye yapmak işte o söylenen kelebek veya balayı etkisi yaratır .    Hiç farkında değiliz karşımızdakinin kişiden hoşlanmadığınızın halde gülücük atsak da karşı taraf beden dilimizden,bir bakışımızdan,ses rengimizden anlı...