Ana içeriğe atla

Kaybedenler Kulübünde misin Gerçekten ?

  

    Beklentilerimize,elde etmek istediklerimize göre harekeye geçer ,neyi yapmamız gerektiğini düşünüyorsak onları yapar ve bunun sonucunda  elimize geçenlere göre  kendimizi ,kazanan kazanmayan ,kazanan kaybeden, başarılı  başarısız, şanslı  şanssız  olarak tanımlarız . Bu tanımlama gerçek mi ,bizi mi  yansıtıyor diye sormayız. Olanı irdelemez etiketleriz bu şekilde. Bu doğru bir bakış açısı mı?
  İkili ilişkilerinizde ayrılıklar yaşar ,donucunda aco hissederiz.Hiç bitmeyeceğini sandığımız ilişkimiz,evliliğimiz,arkadaşlığımız,ortaklığımız,komşuluğumuz bitebilir ve sonrasında acı,hüzün ,üzüntü duyarız.Bunu bir kayıp görür ,kendimizi kaybetmiş,öksüz ,yurtsuz olduğumuzu düşünürüz."Çok emek verdim,o kadar emek verdim sonuca bak,şu hale bak "gibi cümleler kurarak acımızı  arttırabiliriz,çok kızabiliriz,öfke duyabiliriz.Kaybeden olarak görürüz bu durumda kendimizi.Bu durumu kabul edip farklı bir pencereden bakmak bizi kaybetme düşüncesinden çıkarabilir.Hissettigimiz acıyı bir öğretmen kabul ederek orada  değerlerimizin olmadığını fark edebiliriz.Bu bakış açısı.bizi kaybeden olmadan başka bir yere taşır.
  Yaşamda  hepimiz zorunlu ya da gönüllü olarak bir şeyleri bırakmış,bir şeylerden vazgeçmiş ,bir şeylerin kapısını kapatmış tecrübelere sahibiz .Bazı kapılar istemediğimiz halde kapandı ,o kapanan kapıların ardından kimimiz çok baktı ,unutmadı,unutamadı,hep tekrar açılsın diye bekledi açılmasını  istedi.Kapandığında kendini kaybetmiş olduğunu düşündü.Açılmadıkça kendini kaybeden kulübünde gördü,şansız hissetti.Böyle hissettikçe yetersiz olduğunu düşündü. Yokluk hissetti.Kendini hep aynı döngünün içinde buldu, buldukça bunun kaderi olduğuna kanaat getirdi. 
    Biz bırakalım ya da biz bırakmadan bir şeyler yaşamımızdan gidiyorsa ,kapı kapanıyorsa hizmetini tamamlamış,süresini doldurduğu için. Nefsimiz,zaafımız ,konfora olan  alışkanlığımızdan dolayı bunu göremiyoruz .Belirsizliği sevmediğimiz kontrol  etmeyi sevdiğimiz için. Hayat bize,”ben sana potansiyel verdim,bunu farket,cesaret ederek bu potansiyeli kullan,kullanmayı bil”diyor sanki.Bu  çağrıyı duymak kendimizi kaybedenler kulübünde görmekten çıkarır. Beklediklerimiz, olmasını istediklerimiz elimize geçmese bile memnun olur,memnuniyet duyarız. Olanı kabul eder ,şükür bilincine ulaşır,huzur duyarız. 
Kendi varoluşumuzu o bu olunca ,ona buna sahip olunca ,birileri alkışlayınca ,mal-mülk sahibi olunca değil ,kendi gözümüzdeki tanımımızı yapıp, bu tanım çerçevesinde huzurlu,kabul edici ,sevgi,saygı ile kendimize baktığımız  zaman beklentilerimiz,istediklerimiz elimize geçmese de kendimizi kaybeden olarak görmeyiz.”Ben elimden gelen gayreti gösterdim “der ve bundan emin oluruz Neden mi?Her birimiz elimizden gelen gayreti gösterip göstermediğimizi biliriz .
  Şimdi kendine , yaşamına daha farklı açıdan bakarak  değerlendirmek , bambaşka bir perfpektiften bakmak sana ne düşündürecek?Bu düşünceler ne hissettirecek ? Hayatına ,kendine uçaktan aşağıya bakar gibi bakmak sana neleri keşfettirecek ,neleri farkettirecek ,var mısın?



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendine Hak Gördüğünü Başkasına da Hak Görüyor musun?

     Bencil olmak !Bu hepinizden var.Kimse ben bencil değilim demesin.Hepimizde var bencillik.Bencillikten biri, önce ben sonra sen denen olumlu bencillik.İkincisi,sadece ben ve hiçbir zaman diğeri denmeyen olumsuz bencillik.Sanırım bu iki alanda kendimizi mutlaka göreceğiz.Hangi alanda olduğumuzu farkedeceğiz.    Herkesin kendisine şunu sormasını isterim:"ben kendim için bunu şunu istiyorum ,peki bunu en yakınlarımdan başlayıp hiç bilmediğim insanlara kadar isteyebiliyor muyum"diye.Kendimiz için her istediğimiz bir başkası için ihtiyaç,arzu,mutluluk,huzur olmayabilir.Ancak kendime hak diye görüyorsam oda,onlar da istiyorsa onunda olsun,onda da olsun diyebiliyorsam demek ki olumlu bencil taraftayım.    Toplu yaşamın içindeyiz.İster tek ,aileyle,evli,arkadaşla yaşayalım,apartman,müstakil ev olsun her gün toplu yaşamın içinde nefes alıp veriyoruz.Sadece kendi keyfini düşünüp,"benim tek eğlencem bu"gibi düşüncelerle kendine hak görüp diğerini düşünmeden...

Nasıl Egoist Olunur?

      Hep ben ,benim,benim dediğim,benim ihtiyaçların,benim arzularım,......gider.Bu tür kelimelerle başlayan her cümle Ego,egoistlik kokar.Baş rolde sadece biz varızdır ,sadece biz.     Hep sahip olma duygusu ,hep en olma,önde olma duygusu tanıdık geliyor mu?İstediğimiz,ihtiyaclarımız için sorun çıkarmak,etrafımızda bulunan bireyleri zorlamak ,onları hiç düşünmemek.Sadece kendi hissetmek,yasamak,sahip olmak istediklerimiz için başkalarını alet etmek,sıkmak,üzmek,kırmak,onlara empati yapmamak.     Başkalarının gözündeki görüntümüz,düşüncedine,tskdirine önem vermek.Bun benlik duygusu için sadece kendimizi düşünmek,kenfimiz için yaşamak.     Sürekli karşındakinin,etrafındakilerden istemek,almak.Senin icin yapılan iyilikleri,güzellikleri değerli bulmamak,"yapmasaydın,etmeseydin "demek.     Sürekli kendi konforunu,luksunu,rahatligini,karnini,tstmsk istediği,sahip olmak istediği şeyler için yaşamak başkasının isteklerini,ihtiyacların...

Dikkat Et, Gözlerin,Beden Dilin Seni Ele Veriyor!

     Dikkat Et!Gözlerin,Bedenin Seni Ele Veriyor! Farkında mısın?        Ne kadar dışarıda ,birileri ile birlikteyken gülücükler dağıtalım,kahkahalar atalım bunların yalan olduğu dönük ,içi gülmekten gözlerden anlaşılıyor.Kahkaha ve gülücükler kestiğinizde duranlığınız sizi hemen ele veriyor.Mış gibi yaparak kendimizi bunlarn oluşturacağı enerjiye sokmak güzel ancak sırıtıyor üzerimizde,yalan olduğu,numara düğü anlaşılıyor.Çünkü içselleştiremiyoruz.O oluşturabileceği manevi ruhani etkiyi anlayarak,algılayarak keşfetmek,deneyimlemek üzere yapmıyoruz.O nedenle yaşayamıyoruz.Kalıcı olmuyor.Kalıcı olabilmesi ya da kendimizi bu moda sokabilmemiz için anlamamız,farkına varabilmemiz önemli.Yapmış olmak için yapmak,tavsiye ediliyor diye yapmak işte o söylenen kelebek veya balayı etkisi yaratır .    Hiç farkında değiliz karşımızdakinin kişiden hoşlanmadığınızın halde gülücük atsak da karşı taraf beden dilimizden,bir bakışımızdan,ses rengimizden anlı...